CHP'nin soyguncu İBB’si, çalışanlarının hakkı olan banka promosyon ihalesini adeta gizli kapılar ardında gerçekleştirdi. 27 Temmuz, 7 Temmuz ve 22 Temmuz tarihlerinde biten üç ayrı kurumun (İBB, İETT, İSKİ) sözleşmeleri birleştirilerek tek çatı altında yapıldı. Ancak bu birleşim süreci, ne sendikalarla ne çalışan temsilcileriyle paylaşıldı. İhale şartnamesi çalışanlardan gizlendi, davet mektupları basına sızınca ancak 4 gün sonra İBB'nin web sitesinde yayımlandı.

SÜREÇTEN SENDİKALAR DIŞLANDI, KARAR MASA BAŞINDA ALINDI

13 Haziran’da sendikaların komisyon üyeliği talebi reddedildi. 26 Haziran’da yapılan ihale öncesi hiçbir sendika sürece dahil edilmedi. Emekçilerin haklarını savunması beklenen yöneticiler, sendikaların düşmesine rağmen “oybirliği ile alındı” gibi yanıltıcı açıklamalarla kamuoyunu kandırmaya çalıştı.

EMEKÇİNİN HAKKI YİNE SERMAYENİN CEBİNE GİTTİ

İhaleye dair tüm süreçler emekçiden uzak, yöneticilerle bankalar arasında kapalı kapılar ardında yürütüldü. Şeffaflık bir yana, rekabet koşulları dahi sağlanmadan gerçekleştirilen ihale, emekçilerin büyük tepkisini topladı. Ortak açıklama yapan dört büyük sendika, sürecin emekçilerin aleyhine sonuçlandığını ilan etti.

PROMOSYON BİRKAÇ KURUŞ, BANKALAR KAR EDİYOR

Sendikaların yaptığı açıklamada, Türkiye genelinde geçim sıkıntısı yaşayan emekçilerin alacağı banka promosyonunun birkaç kuruş için pazarlık konusu edilmesi sert bir dille eleştirildi. “Bankalar değil, emekçiler kazansın!” diyen sendikalar, promosyon ihalesinin iptal edilmesini ve sürecin baştan şeffaf biçimde yürütülmesini talep etti.

İMAMOĞLU’NA GÜVEN SARSILDI

Seçim döneminde işçilerin hakkını savunacağını vadeden İmamoğlu, bu skandalla güveni bir kez daha sarstı. Emekçiler, İBB yönetiminin işçiden değil bankalardan yana tavır aldığını açıkça ortaya koydu. “Şeffaflık” ve “katılımcı yönetim” söylemleri bir kez daha kağıt üzerinde kaldı.