Buğra Kardan  İstanbul

Ülkenin, bölgenin sulh ve sükûna kavuşmasından çekinen CHP’nin fitne teşebbüslerine yenisi eklendi. ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinin PKK’nın silah bırakmasıyla taçlanmasını hazmedemeyen emanetçi Genel Başkan Özgür Özel, Malatya mitinginde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ümmetçilik, mezhepçilik ve din siyaseti yapma iftirası atacak kadar küçüldü. Tarihi konuşmasında Türk-Kürt-Arap kardeşliğinin önemine işaret eden Erdoğan için “Sünni Müslümanlık üzerinden yeni bir ittifak kurma peşinde” ifadesini kullanmasıyla da Özel’in nifak çıkarma planı deşifre oldu. Kamuoyu, Özel’e “Boşuna uğraşma. Erdoğan’ın söylemlerinden nifak, kavga üretemezsin” diye çıkışırken, araştırmacılar da Özel’i aklını başına almaya çağırdılar.

ÖCALAN HAKLI ÇIKTI!

Akit’e konuşan konunun uzmanlarından Araştırmacı-Yazar İsmail Nacar, şunları söyledi: “Özgür Özel, Abdullah Öcalan’ı haklı çıkardı. CHP’nin zihniyeti bu. Müslümanların vahdedinden rahatsız olan Siyonist kafa bile böyle pervasızca tepki veremezdi. Aklıma Öcalan’la yaptığım bir telefon görüşmesi geldi. Öcalan’la 14 Eylül 1995 tarihli görüşmemin Turkish Daily News’te de yer bulmuştu. Öcalan’a ‘millet-i İbrahim’ kavramından söz etmiştim. ‘Farklı kavimlerden de olsalar Müslümanlar ortak millettir’ demiştim. Bana ‘Sayın Nacar İslâm-Osmanlı modeline itirazım olmaz. Sizinle bu hususta aynı kanıdayım ancak Türkiye’de İttihatçılarla başlayıp CHP’yle devam eden ret ve inkâr siyaseti var. Bu siyaset İslâm-Osmanlı modeli önünde bir engeldir’ cevabını vermişti. Maalesef o haklı çıktı.

Türk-Kürt-Arap kardeşliği

“CHP, yine Türk-Kürt-Arap kardeşliğinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. İttihatçılarla başlayan ret ve inkâr siyasetini devam ettirme cihetine gitti. Kutuplaştırmanın, ayrıştırmanın CHP’nin huyu olduğu unutulmamalı. Mustafa Kemal, 1921’de ‘Türk-Kürt-Çerkez bir millettir’ demiştir. Milleti Kur’an-ı Kerim’in anladığı, ümmetin birliği anlamında ele almıştır. 1924’ten itibaren ise bambaşka bir tavır takınılmıştır. CHP zihniyeti, hem tekçi, hem retçi, hem de inkârcı anlayışı tercih etmiştir. Özel de bu anlayışı devam ettirmekte kararlıdır. İttihatçılardan gelen, bir asırdır devam eden mantaliteyle yol yürünmez. O nedenle Özel’in nifak tohumları ekme teşebbüsleri de nafiledir. Özel, kardeşlik hukukunda yara açamaz. Özel, vahdet anlayışına halel getiremez. Ümmet ve millet kavramı mühimdir. Mütefekkir Ali Fuat Başgil’in duruşu bir bayrak ve buyruk etrafında toplanmaya dayanır. CHP, FETÖ ve Gladio artıklarına kulak vermemelidir, uymamalıdır. Nihayetinde en makbul millet İslâm milletidir. Kavimcilik ise demodedir, ömrünü doldurmuştur. Erdoğan, mezhepçilik yapmamıştır. Türk-Kürt-Arap birliği gibi Sünni-Alevi kardeşliğini de hatırlatmıştır. CHP’nin Suriye siyaseti Kılıçdaroğlu döneminde mezhepçi idi. Esed yönetiminden yana idi. Özel de Kılıçdaroğlu’nu takip etti. Esed yönetiminin yıkılması CHP’yi tedirgin etti. Erdoğan’ı mezhepçilikle itham etmesi bunun bir tezahürü olmalı.”

MİADI DOLMUŞ ARGÜMANLAR

Eski Sur Belediye Başkanı ve Araştırmacı Cemal Toptancı da, şunları dile getirdi: “Terör örgütünün banisi olan bir zihniyete ait CHP’nin Genel Başkanı Özel, elinden Kürt kartı alındığı için boş iddialar ortaya atmıştır. Özel, Cumhurbaşkanı’mızın konuşmasını anlamamıştır. Konuşmada mezhepçilik yoktur. Temel olan ise Kürtlerin Erdoğan ve Bahçeli’nin kararlılığıyla CHP zihniyetinden kurtarılmasıdır. Terör örgütünün banisi CHP idi. 1925-1930 devrinde Kürtlere yönelik katliamlar, vahşetler illegal örgütün doğuş nedeni idi. Kürtleri dışlayan, dönem dönem kullanmaktan çekinmeyen de CHP idi. Şükür ki bu silah CHP’nin elinden alındı. Bunun için Özel fevri. O, ne dediğini de bilmiyor. Yazık. Ülkede muhalefet kültürü yok. Bunun sorumlusu CHP. Karşımızda 1950’ye dek halkı inim inim inleten, 1960’ın ardından ara ara darbelerle iktidar olan bir CHP vardır. O yapının Türklere de Kürtlere de Araplara da Lazlara da Çerkezlere de Alevilere de yararı değil, zararı dokunmuştur. CHP, Lozan aklıyla inşa edildiği için Özel’den Cumhurbaşkanı’mızın tarihi konuşmasını algılaması umulamaz. Cumhurbaşkanı’mızın konuşmasında dışlayıcılık yoktur, mezhepçilikten ise zerre bulunmamaktadır. Buradan Özel, nifak çıkarmaya uğraşmamalıdır. 1937’de Alevileri katledenlere bakmalıdır. Alevileri diline dolama hakkı olmadığını unutmamalıdır. ‘Sünni Müslümanlık ittifakı’ yalanıyla bir yere varamayacağını idrak etmelidir. Sünni-Alevi ayrımı ya da kavgası çıkarmaya gücünün yetmeyeceğini görmelidir. Hülâsa CHP, şu anda harap durumdadır. Elinden Kürt kartı gitmiştir. Alevi kartını da koruyamamaktadır. Bundan dolayı Özel, komik olmaktadır. Aklı sıra Cumhurbaşkanı’mızı ümmetçi, mezhepçi olarak yaftalayarak eskilerde kaldığını ortaya koymaktadır.”