Buğra Kardan  İstanbul

Yıllardır “irtica geliyor” yalanıyla topluma korku pompalamayı huy edinen ve ülkeyi tekrar sisli 28 Şubat dönemine çekmek için elinden geleni yapan seküler güruhun nefret ve intikam kokan açıklamalarına yenisi eklendi. CHP’nin iktidar olacağı ve Erdoğan devrinin kapanacağı rüyasına kapılan bu güruhun sözcülerinden Kamalist Düşünbil dergisinin akla ziyan paylaşımında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kapısına kilit vurma, imam hatip okullarını kapatma, kamu kurumlarına başörtüsüyle girilmesini ve sokaklarda dini simge takılmasını yasaklama fikri olduğunu açık açık ilan etti. Bu paylaşımla azgın azınlığın mütedeyyin cenahtan öç alma planı ifşa oldu.

 

Tansel Çölaşan’ın ütopyası

Düşünbil’in paylaşımının altına eski Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan’ın “Ütopya… Gerçekleşmesini dilerim, tüm kalbimle” diye yazması da seküler kesimin muhafazakâr camiaya karşı duyduğu kin ve öfkeyi teyit etti. İslâmi sembollere saldırmayı, dindarları aşağılamayı alışkanlık hâline getiren laikçi yobazların, CHP yönetimi elde ettiği takdirde yeniden sahneye çıkacakları ve yasakçı, dayatmacı anlayışlarını daha da ileri taşıyacaklarını belli etmeleri hem kaygıya hem de tepkiye neden oldu. Sosyologlar, kutuplaşmadan beslenen seküler bağnazların sinsi projelerinin olduğunu belirttiler. Bu projelerden en önemlisinin ülkeyi yeniden 28 Şubat karanlığına taşımak, dini ve vicdan hürriyetini askıya almak olduğunu aktardılar. CHP’den güç alarak pervasızlaşan ve dindarlara saldırılarını sıklaştıran bağnazlara karşı tetikte olmanın zorunluluk arz ettiğini vurguladılar.

 

ŞUURLU VE UYANIK OLMAK ELZEM

Akit’e konuşan sosyolog-yazar İsmail Öz, şunları söyledi: “Yazık ki karşımızda kutuplaşmadan, kaostan beslenen bir grup var. 28 Şubat özlemiyle dolu bu grup, muhafazakâr camiadan intikam almak için can atıyor. Düşünbil’in başörtüsünü ve dini simgeyi yasaklama arzusu bunun tezahürü. Üzücü ki sosyal ağlarda Erdoğan’a ve ailesine hakaretler hatta tehditler savuruluyor. Dindarlara kin kusuluyor. İslâmi semboller alaya alınıyor. Demek ki sinsi bir senaryo devrede. Bu senaryonun şu anda teorik etabına tanık oluyoruz. Akıl almaz cümleler okuyor, duyuyoruz. Bunlara karşı emniyet, yargı gerekeni yapmalı. ‘İrtica geliyor’, ‘Laiklik gidiyor’ yaygaraları koparan zihniyete karşı toplum bilhassa muhafazakâr camia uyanık olmalı. Şu aşamada şuurun da temkinli duruşun da bırakılmaması şart. Pusuya yatan İslâm düşmanlarına, 28 Şubatçılara karşı ihtiyatlı olmak elzem. Demek ki CHP’nin iktidar olma ihtimalini kuvvetli gören güruh, tehlikeli bir planı ele alıyor.

 

Yıkmaya, yok etmeye geliyorlar!

Yıkmaya, yok etmeye dayanan ve açık açık dillendirilen bu plana karşı dikkatli olunmalı. Ülkenin kahir ekseriyeti de mukaddesata sıkı sıkıya sarılmalı. Din ve vicdan hürriyetinin önemini idrak etmeli. İnancını dışarıdan gelecek taarruzlara karşı koruyacak adımlar atmalı. İslâmi sembolleri yasaklama, din eğitimi veren kurumları kapatma gailesinde olanlara sessiz kalınmamalı. İlaveten şer odaklarına ve yayın organlarına laikliğin bir dini topluluğun ya da inanç grubunun diğerini baskılamadığı bir ortam anlamına geldiği de anlatılmalı. Ezcümle Düşünbil’in paylaşımı skandaldır. Bu paylaşımın altına onay, olur cümleleri ilave edenler de hata içindedir. Böyle demode, ilkel, antidemokratik bir mantalite olur mu? Böyle tahammülsüz, dayatmacı, dışlayıcı anlayış olur mu? O nedenle marjinal paylaşımlar, açıklamalara duyarlı olunmalıdır. Bu paylaşımlara, açıklamalara anında yanıt verilmelidir. Birilerinde 28 Şubat devrine dönme hülyası ve hevesi olduğu unutulmamalı, tedbir elden bırakılmamalıdır.”