Gündem
CHP’ye tam kuyruk oldular
Peş peşe patlayan skandalları örtmek için mahkemeleri hedef alan CHP’ye, GP lideri Davutoğlu’nun ardından DEVA Genel Başkanı Ali Babacan da katıldı. Babacan, Sayıştay’ın belediye denetimlerinde iktidar-muhalefet ayrımı yaptığı yalanını ortaya atacak kadar da alçaldı. Hukukçular, hukukun siyasallaştığını iddia etmenin tehlikeli ve art niyetli olduğunu, bunun muhalefete yarar değil zarar getireceğini belirttiler.
BUĞRA KARDAN İSTANBUL
Üst üste ifşa olan rüşvet ve yolsuzluk rezaletlerini örtmek için yargıyı yerden yere vuran CHP, tabela partileri de peşine taktı. Hukukun siyasallaştığı yaygarasını koparıp duran koroya dönekliğin, kıvırganlığın kitabını yazan GP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun ardından 2018 seçimleri arefesinde AK Parti Milletvekili iken Abdullah Gül’ü muhalefetin ortak adayı yapmaya yönelen ve ‘Brütüs’ lakabını alan DEVA Genel Başkanı Ali Babacan dahil oldu. Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla CHP’ye operasyon çekildiği, yolsuzluk soruşturmalarının ve şaibe davalarının siyasi koordinasyon içinde yürütüldüğü iftirasında bulunacak kadar ileri gitti. Babacan, Sayıştay’ın belediye denetimlerinde iktidar-muhalefet ayrımı yaptığı yalanına yapışacak kadar da küçüldü. CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün’ün “’Bizim rakibimiz Recep Tayyip Erdoğan değil, savcılar ve devlet” açıklaması infiale yol açarken Babacan’ın yargıyı kötülemeye yeltenmesi bardağı taşıran damla oldu.
CHP ve taifesinin lehinde karar veren mahkemeleri övmeyi, aleyhinde hüküm bildirenleri dövmeyi adet edindiği ise daha görünür hâle geldi. Kamuoyundan “İrili ufaklı muhalif yapılanmalar, yine CHP’ye vagon olup yargıyı baskılama ve karalama rekabetine girdi” yorumu geldi. Hukukçular da CHP ve türevlerini mahkemeleri rahat bırakmaya çağırdılar. Hukukun siyasallaştığını iddia etmenin, yargıyı itibarsızlaştırmanın art niyetli ve tehlikeli bir girişim olduğunu belirttiler. Bu girişimin muhalefete yarar yerine zarar getireceğini kaydettiler.
İNGİLİZ FAYTONUNA AT OLMAK İÇİN YARIŞTALAR
Akit’e konuşan Avukat Sinan Pak, şunları ifade etti: “Yargıya sistematik saldırılar devam ediyor. CHP’nin ardından küçük ortaklar da mahkemeleri lekeliyorlar. Bu Davutoğlu ve Babacan gibi figürler, ‘Belki seçimler öne alınır. Özel ve İmamoğlu’na yaranalım da parlamentoda yer alalım’ gailesindeler. O nedenle bunlar, yargıya taarruz. Yüzdelik hatta bindelik dilime oturamadıklarını görüyorlar. O nedenle CHP’nin papağanlığını yapıyor ve hukukun siyasallaştığını iddia ediyorlar. Özel’in İmamoğlu’nun güdümünde olduğunu görüyorlar. İmamoğlu’nu memnun etmelerinin, onun gönlüne girmelerinin yolunun yargıyı karalamaktan geçtiğini de biliyorlar. İhbarlara, ifadelere, itiraflara, kanıtlara rağmen hukuku itibarsızlaştırmaktan geri kalmıyorlar. Babacan, çıkıp rüşvet ve şaibe davalarının siyasi koordinasyon içinde yürütüldüğünü savunuyor. Yargıya siyasi operasyon çekildiğinden yakınıyor. Oysaki siyasi operasyondan konu açılınca akıllara CHP’nin yargıya yönelik baskıları geliyor. İlk operasyon da İBB’ye kayyım atanmasının engellenmesiydi. Yolsuzluktan tutuklu olan İmamoğlu’na teröre yardımdan tutukluluk verilmeyerek kayyım atanmasının önüne geçilmesi siyasi operasyonun ürünüydü. O operasyon da Özel’in tahrik eylemlerine, ekonomiyi durdurma teşebbüslerine dayanıyordu. Yazık, ekonomimiz 80-100 milyar dolar zarar gördü. Yine Özel, tehditler savurdu. ‘Ülkeyi yakarız, ekonomiyi batırırız’ dedi. Kayyım atanmasına mani olmak için elinden geleni yaptı. Babacan’ın ‘Siyasi koordinasyon ya da operasyon’ cümlesi bana bunu hatırlattı. Yine İBB ve belli başlı belediyelerde Aziz ihsan Aktaş’ın rüşvet paralarıyla delegelerin pavyonlarda içkiyle, otellerde parayla satın alınmaları siyasi operasyondu. Özel’in hileyle Genel Başkan koltuğuna oturtulduğu şaibeli kurultay siyasi operasyondu. CHP Genel Başkan yardımcılarının avukatlarının, sevgililerine makam tahsis edilmesi de siyasi operasyondu. Yani Babacan, siyasi operasyon arıyorsa bunlara baksın. Unutmasın ki yargı hepimizin. Hukuk hepimize lâzım. Başkalarına şirin görünmek için mahkemeleri yıpratmaya kalkmasın. Başkalarından emir ve talimat alarak yargı görevlilerine kara çalmasın. Sakın ha, ülkeyi ve hukuku itibarsızlaştırmaya çalışmasın. İngiliz faytonuna at olmak için yarışmasın.”