Sağlık
Erken fark edilirse hayat değişiyor! Serebral palside umut veren mesaj
Tunceli Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Eylül Şahin, serebral palsinin ilerleyici bir hastalık olmadığını belirterek erken tanı ve düzenli tedavinin çocukların yaşamını kökten değiştirebileceğini belirtti.
Bebeklik döneminde fark edilen küçük hareket bozuklukları, aslında erken tanı konulmadığında bir ömür sürecek sorunların habercisi olabiliyor. Beyin gelişiminin erken evrelerinde ortaya çıkan serebral palsi, çocukların kas kontrolü ve hareket becerilerini etkileyen kalıcı bir durum olsa da zamanında teşhis edildiğinde kontrol altına alınabiliyor. Tunceli Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Eylül Şahin, erken tanının tedavi sürecinde büyük avantaj sağladığını belirterek aileleri dikkatli olmaya çağırdı.
"Bu hastalık ilerleyici değildir"
Tunceli Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Eylül Şahin, "Serebral palsi, beyin gelişiminin erken dönemlerinde ortaya çıkan, kalıcı fakat ilerleyici olmayan bir hareket, kas tonusu ve duruş bozukluğu durumudur. Tek bir hastalık değil, doğum öncesi, doğum sırası veya doğumdan sonraki erken dönemde beynin gelişimini etkileyen çeşitli nedenlerin yol açtığı bir klinik tablodur. Bu nedenle her bireyde bulguların ve etkilenim düzeyinin farklı olması doğaldır. Genellikle beynin hareketi ve kas kontrolünü sağlayan bölgelerinde meydana gelen hasar sonucunda ortaya çıkar. Bu hasar, gebelik sürecinde, doğum sırasındaki zorluklar veya doğum sonrası erken dönemde geçirilen enfeksiyonlar, oksijen yetersizliği ya da travmalar gibi nedenlerle oluşabilir. Ancak bazı durumlarda kesin neden tespit edilemeyebilir. Serebral palsi ilerleyici bir hastalık değildir; yani beyin hasarı zaman içinde artmaz. Fakat kas ve eklem sisteminde ortaya çıkabilecek ikincil etkiler nedeniyle düzenli takip ve destek tedavileri büyük önem taşır. Belirtiler genellikle yaşamın ilk yıllarında fark edilir. Çocuğun motor gelişiminde gecikme, baş kontrolünü sağlayamama, oturma veya yürümede güçlük, kaslarda aşırı sertlik ya da gevşeklik gibi bulgular durumun erken göstergeleri olabilir. Tanı, nörolojik değerlendirmeler ve gerekli görüntüleme yöntemleriyle konur. Erken tanı, tedavi sürecinin planlanmasında büyük avantaj sağlar" dedi.
"Erken tanı tedavi için çok önemli"
Erken tanının ve sosyal desteğin yaşam kalitesini artırdığını belirten Dr. Şahin açıklamasının devamında, "Tedavi süreci bireye özel olarak planlanmalı ve çok disiplinli bir yaklaşımla yürütülmelidir. Nöroloji uzmanları, fizik tedavi ve rehabilitasyon ekipleri, ortopedi hekimleri, konuşma terapistleri, ergoterapistler ve psikologlar bu sürecin ayrılmaz parçalarıdır. Tedavinin temel amacı, bireyin bağımsızlığını artırmak, hareket kabiliyetini geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmektir. Erken dönemde başlanan rehabilitasyon uygulamaları, kas kontrolünü ve koordinasyonu geliştirmede, spastisiteyi azaltmada ve günlük yaşam becerilerini artırmada son derece etkilidir. Ayrıca ailelerin sürece aktif olarak katılması, hem tedavi başarısını hem de çocuğun sosyal uyumunu olumlu yönde etkiler. Serebral palsi yalnızca tıbbi bir durum değil; aynı zamanda psikolojik, sosyal ve eğitimsel yönleriyle de desteklenmesi gereken bir tablodur. Bu nedenle ailelerin bilgilendirilmesi, doğru yönlendirilmesi ve toplumun bu konuda farkındalık kazanması büyük önem taşır. Serebral palsi yaşam boyu süren bir durum olmakla birlikte, doğru tıbbi değerlendirme, sürekli rehabilitasyon desteği ve uygun sosyal çevre şartları sayesinde bireylerin aktif, üretken ve bağımsız bir yaşam sürmesi mümkündür. Toplumun bilinçlenmesi ve erken tanıya verilen önem, hem çocukların hem de ailelerin yaşamında fark oluşturmaktadır. Bebeklik ve çocukluk döneminde olağan dışı hareket, duruş veya gelişim geriliği fark eden ailelerin, zaman kaybetmeden bir nöroloji uzmanına başvurmaları büyük önem taşır. Erken tanı ve tedaviye erişim, serebral palsili bireylerin yaşam kalitesini belirleyen en temel unsurlardan biridir" ifadelerini kullandı.