AKİT MENÜ

Gündem

Tuba Köksal Akit’e özel röportaj verdi! Dünyada böyle bir inşa seferberliği görülmedi

Asrın felaketinin yaşandığı depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ın AK Partili Milletvekili Tuba Köksal, bölgedeki yeniden imar ve ihya faaliyetlerini değerlendirdi. Köksal, “11 ilde 174 ayrı alanda 3 bin 481 şantiyede 200 bin mimar, mühendis ve işçiler 7 gün 24 saat esasıyla çalışıyorlar. Dakikada 3, saatte 23, günde 552 yeni konut inşa ediyoruz. Dünyada böyle bir inşa seferberliği görülmedi şimdiye kadar” dedi.

Haber Merkezi
Güncelleme Tarihi:

Asrın felaketinin yaşandığı depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ın AK Partili Milletvekili Tuba Köksal, bölgedeki yeniden imar ve ihya faaliyetlerini: “Geçtiğimiz günlerde 350 bininci konutun teslimi yapıldı Sayın Cumhurbaşkanımızın katıldığı Adıyaman’daki törenle. Yıl sonunda deprem bölgemizin tamamında 453 bin bağımsız bölümü teslim etmeyi hedefliyoruz. 11 ilde 174 ayrı alanda 3 bin 481 şantiyede 200 bin mimar, mühendis ve işçiler 7 gün 24 saat esasıyla çalışıyorlar. Dakikada 3, saatte 23, günde 552 yeni konut inşa ediyoruz. Yani onlarca yıl içerisinde yapılan şehirleri biz iki sene, iki buçuk sene içerisinde yeniden kuruyoruz. Dünyada böyle bir inşa seferberliği görülmedi şimdiye kadar” sözleriyle anlattı.

 

KONUTLAR YAPILIYOR AMA ORASI CHP’Lİ BELEDİYEYSE YOL YAPMIYOR

Sayın Köksal, 11 ili yerle bir eden deprem felaketinin merkezi olan bir şehrin milletvekili olarak bölgedeki yeniden inşa süreci hakkında bilgi verir misiniz?

Geçtiğimiz günlerde 350 bininci konutun teslimi yapıldı Sayın Cumhurbaşkanımızın katıldığı Adıyaman’daki törenle. Yıl sonunda deprem bölgemizin tamamında 453 bin bağımsız bölümü teslim etmeyi hedefliyoruz. 11 ilde 174 ayrı alanda 3 bin 481 şantiyede 200 bin mimar, mühendis ve işçiler 7 gün 24 saat esasıyla çalışıyorlar. Dakikada 3, saatte 23, günde 552 yeni konut inşa ediyoruz. İlk günlerde siz bu konutları yapamazsınız, edemezsiniz diyenler, şimdi farklı şekillerde tezvirat yapmaya çalışıyorlar. Ama vatandaş çok net bir şekilde görüyor. Yani kendi evimizin küçücük bir tadilatı da yaparken zorlanırken, devletimiz günde 552 konut yapıyor. Bunlar yapılırken bir taraftan Türkiye’deki diğer yatırımlar da devam ediyor. Bunu da göz önünde bulundurmak lazım. Devletimiz, hükümetimiz bütçe hazırlarken, “Ben 11 ille ilgileneceğim ama 81 ilin diğer sorunlarıyla ilgilenmeyeceğim” de demedi. İşte gene bir bütçe dönemine giriyoruz. Hep bu şekilde düşünüldü. Deprem bölgesini ihya edeceğiz. Ama bir taraftan da bütün icraatlar devam ediyor. Elhamdülillah 350 bininci konutun teslimi yapıldı. Depremin merkez üssü ve en ağır yaşandığı yerlerden biri olan Kahramanmaraş’ta bu değişimi dışarıdan gelenler dahi çok net bir şekilde görüyorlar. Yani önemli olan gören göz olmak. Görmek istemeyene hiçbir şeyi gösteremezsiniz. Sadece konutlar değil, alt yapı da yeniden yapılıyor. Deprem bölgesinde konutlar yapılıyor ama orası CHP’li bir belediyeyse yol yapmıyor. Gerekli düzenlemeleri yapmıyor buraya. Bu yüzden sorunlar yaşanabiliyor. TOKİ konutlarının olduğu yerin altyapı çalışmalarını tabii ki firmalar yapıyor. Ama oraya giden yolların da yapılması gerekiyor.

 

DÜNYADA BÖYLE BİR İNŞA SEFERBERLİĞİ GÖRÜLMEDİ

Muhalefet, yeni yerleşim yerlerinin merkezden uzak olduğu eleştirisinde bulunuyor. Bu açıdan bölgedeki durum nedir?

Muhalefet, sürekli tezvirat içerisinde. Bilimsellikten de anlamadıkları için konutların merkeze uzak yerlerde yapılmasını eleştiriyorlar. Ama o merkezler zemin etütleri yapılarak bulundu. Yani bu illerde şimdiye kadar o zemin etütleri düzgün bir şekilde yapılsaydı zaten bu depremin sonuçlarını biz bu şekilde yaşamazdık. 23 senelik iktidarımızda yapılan TOKİ konutlarında deprem sonucunda çatlak dahi olmaması aslında nasıl sağlam bir şekilde yapıları düşündüğümüzün göstergesi. Ama bunu bilmedikleri için “uzak yerlere yapılmış” diye tezvirat yapıyorlar. Ben şehrimden biliyorum, mesela bir hastane için şehrin beş farklı yerinde çok uzun etütler yapıldı. Bu da süreci biraz uzattı. Zeminin sağlam olmadığı yerde de bir hastanenin temeline 3 bin 500 fore kazık çaktık. Sağlam olması için yerin altında görünmeyen temellere milyonlarca dolar harcandı. O yüzden hastanelerinden tutun okullarına, konutlarına kadar çok yönlü bir planlama içerisinde yürütülüyor çalışmalar. Yani onlarca yıl içerisinde yapılan şehirleri biz iki sene, iki buçuk sene içerisinde yeniden kuruyoruz. Dünyada böyle bir inşa seferberliği görülmedi şimdiye kadar. Çin’de bir baraj yapılıyor, Amerika’da bir köprü yapılıyor, devasa yapılar diye belgeselleri çekiliyor. Oysa biz şu iki buçuk yıl gibi kısa bir süre içinde onlarca devasa baraja eşdeğer bir inşa seferberliği yaşadık. Yani bunu gören göz görür. Ama sen illaki eleştirmek ya da yok saymak üzerine bir siyaset yaparsan halk da sana hak ettiğin şekilde yaklaşır. Halkımız yapılan büyük işleri görüyor ve sürekli bizlere olumlu geri dönüşler geliyor. Eski evlerinin daha büyük olduğunu söyleyenler çıkıyor tabi ki. Herkese her şeyi beğendirmek zordur. Ama hep şunu söyledi Sayın Cumhurbaşkanımız; “Bize artık ihtiyacımız yok, tamam diyene kadar biz buradayız” dedi. Yani bu açık çek. Yani bunun ötesi yok.

 

BİZ ABB’NİN İKİ BETON DİREĞE HARCADIĞI PARAYLA KOSKOCA HASTANELER YAPIYORUZ

Deprem bölgesinde 11 şehir yeniden inşa edilirken CHP’li ABB’nin iki beton kuleye 2.3 milyar Lira harcamasına ne diyorsunuz?

Bölgede yapılanlara karşı tezvirat yapanlar ortaya bir icraat koydu mu diye baktığınızda özellikle CHP’nin elindeki büyükşehirlerin perişan olduğunu görüyorsunuz. Çok kötü yönetiyorlar. “Yol yaparsak trafik sıkışır” diyorlar. Bakıyorsunuz, iki tane beton kuleye 2.3 milyar lira para harcamışlar. Ben çok üzülüyorum bu rakamları duyduğumda halkım adına. Yani bir Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) iki tane beton direğe 2.3 lira para harcıyor. Biz 2.3 milyarla koskoca hastaneler yapıyoruz. Ankara’nın geçmişini de bildiğim için söyleyeyim; AK Parti zamanında ABB tarafından, Kızılırmak suyu getirildi Ankara’ya. Eğer o su gelmemiş olsaydı şu an Ankara’nın suyu yoktu. Hala onun ekmeğini yiyorlar. Yaptıkları bir şey yok zaten. Bir kavşak yapalım diyorlar ama yıllar sürüyor yapımı. Hatırlarsınız, AK Parti döneminde Ankara’da yapılan kavşakların üzerine “21 gün kavşağı”, “23 gün kavşağı” diye yapım sürelerini biz üstlerine yazıyorduk. Yani bir aya varmadan koskoca alt geçitli kavşakları tamamlıyorduk. Ama bizim bunları daha çok anlatmamız lazım. Biz o kadar çok şey yapıyoruz ki, çıkıp da “biz şunları şunları yaptık” demiyoruz. Ben şehrimden örnek vereyim. Bizim işte Afşin Elbistan Termik Santralinin olduğu bölgede 40 yıl önce kamulaştırılmış dört tane mahallemizi de yapıyoruz. 30-40 sene önce olan mesele. Biz bugün dedik ki “madem yeni yerleşim yerleri yapıyoruz, bu dört mahalleyi de taşıyalım. Bir taraftan da buralara 800 küsur ev yapıldı. Onlar da Şubat ayında Allah nasip ederse teslim edilecek. Çünkü devletin kaynaklarını vatandaşıyla buluşturacağım diye azmetmiş bir liderimiz var. Hiçbir şekilde Sayın Cumhurbaşkanımıza illerden böyle bir talep gitsin de geri çevrilsin. Görülmüş bir şey değil. Yani götürdüğünüz ayakları yere basan her talep olumlu karşılanıyor. Bakanlara talimatlar veriliyor ve yerine getiriliyor elhamdülillah. Önce evi yıkılanlara ev verildiği için kiracılardan çok büyük bir talep vardı haklı olarak. Bu es geçilmedi. Şimdi sıra onlara da geldi elhamdülillah.

 

CUMHURBAŞKANIMIZIN “BİZ ÖYLE SIRADAN BİR MİLLET DEĞİLİZ” SÖZÜ ÇOK DEĞERLİ

Suriye ve Filistin’de yaşananlar ülkemizin değerini bir kez daha gösterdi sanırım.

Evet. Yani hepimiz aynı duruma düşebilirdik. Ama biz şunu biliyoruz. Bizim sığınacak hiçbir yerimiz yok. Yani bizim sapasağlam bu coğrafyada durmamız lazım ki o bütün o mazlum coğrafyalara yıllarca yaptığımız hamiliğin sonuçlarını gördük. Son bir yılda Suriye’ye 550 binden fazla dönüş olduğu açıklandı İçişleri Bakanlığımızca biliyorsunuz. Kahramanmaraş’ımızdaki sığınma merkezi de kapatıldı. Görüyoruz sonuçlarını artık. Ama insan bir taraftan da hüzünleniyor, ağlayarak, Türk Bayrağı’nı öperek gidiyorlar. Mesela evlatları depremde rahmetli olmuş. Orada bırakıyor iki evladını. Bu coğrafyada kardeş halkların arasını keskin çizgilerle ayırmak, ırkçılık yapmak çok yanlış. Biz ötelersek kim destek verecek onlara? İsrail gözünü Suriye’ye dikiyor, Şam’a kadar gitmek istiyor. Çünkü adım adım hak iddia ediyorlar kendince. Olmayan şeyleri söyleyerek ilerleyen bir İsrail var. Biz o yapıyı bozduk Elhamdülillah. Gazze’de soykırım uygulayan İsrail Türkiye’nin büyük gayretleriyle ateşkes anlaşması imzalamak zorunda kaldı. İki yıldır abluka uygulanan Gazze’ye yardım girişine vesile olduk. Oradaki çocuklara gıda gidebiliyorsa, ilaç gidebiliyorsa bu bir kazanımdır. Elbette ki sonuçların daha iyi olması için uğraşacağız. Cumhurbaşkanımızın grup konuşmasında, “biz öyle sıradan bir millet değiliz, Selçuklu’nun, Osmanlı mirası olan bir milletiz” sözü çok değerli.

 

BİR DİKİLİ AĞAÇLARI ÇAKTIKLARI BİR ÇİVİ DAHİ YOK!

Ana muhalefet partisi deprem sonrası yaşananlardan ders almış mıdır sizce?

Deprem bölgesinde ne kadar şov yaptıklarını hatırlayın. Ama bir dikili ağaçları ya da çaktıkları bir çivi dahi yok. Kendi CHP’li belediyelerinize yardım edin bari. 2.3 milyarlık betonu dikmek yerine kendi CHP’li belediyelerinize gidin de bir yaraya merhem olun. Kahramanmaraş’ta yok. Kendi belediyelerinde de yok. Biz ötelemiyoruz kimseyi. Elbistan mesela CHP’li belediyemiz oranın doğalgaz sorununu çözelim diye uğraşıyoruz. Diyoruz ki burası deprem bölgesi. Burada hani şu belediye, bu belediye değil, yapamadıkları işler, yolları vesaire hep tamamlatıyoruz. Yani hiçbir sıkıntı yok. Belediyeler ne isterlerse çöp konteynerlerinden tutun alt yapıya kadar hepsi halloluyor. Ama aynı şey bizim başımıza gelse yapmazlardı. Hatırlayın gene depremzedeleri evlerinden çıkarttılar. CHP’li belediyeler misafirhanelerden kovdular. Yani bunu bile gördük. Seçim sonrası çıkıp ağlayarak “verdiğimiz yardımlar haram olsun” diyenleri hatırlayın. Bence deprem sonrası yapılanları çok net gördüler. Ama görmeyen göze bir şeyi anlatamazsın. Ayeti Kerime’yi tekrar edelim: “Gözleri var, görmezler. Kulakları var, duymazlar. Dilleri var, doğruyu söylemezler.” CHP muhalefeti tam olarak böyle ne yazık ki.

 

SENELER İÇERİSİNDE OLAN ŞEYLERİ BİZ ÇOK KISA SÜRELERDE TAMAMLIYORUZ

Alt yapı da yenileniyor bölgede değil mi?

Deprem bölgesinde evleri yapıyoruz ama yeni bir altyapı gidiyor oraya. Yani elektriğinden, suyundan, doğal gazından, internetine kadar. O yeni yerleşim yerine yeni su kaynakları bulmak zorundasın. Deprem yerin üstünü etkilediği gibi yerin altını da etkiledi. Suyun bol olduğu Çağlayancerit ilçemizde su kaynakları depremle birlikte çekildi. Orada TOKİ konutlarını yaptığımız yere sağolsun Tarım ve Orman Bakanımız İbrahim Yumaklı Beyin DSİ’ye talimatıyla yeni su kaynağını getiriliyor. Seneler içerisinde olan şeyleri biz çok kısa sürelerde tamamlıyoruz. İşte Kısık Barajı’nın tamamlaması, onun isale hattını biz önceledik. Dedik ki şehirde yeni yerleşim yerleri var buralara su lazım. Bunlar hep çalışarak oluyor.

 

CHP’LİLERİN YAPILANLARA İSYAN ETMESİ GEREKİYOR

Bu davayla İmamoğlu projesinin çöktüğü görüşüne katılıyor musunuz?

Evet. Ekrem İmamoğlu’nun proje olduğu çok açık ve net belli değil miydi? Dışarıdan gelip CHP’ye eklemlenen, CHP’deki yönetimi işte bu ele geçirdikleri kaynaklarla dizayn eden onlar değil mi? CHP’nin kendi tabanının buna karşı çıkması lazım. Yani inanmışlıkla değil, tamamen onu araçsallaştırarak ileride işte hedefe koydukları makamlara gelmek için böyle bir yolu tercih ettiler. Aslında CHP’lilerin yapılanlara isyan etmesi gerekiyor. Son zamanlarda CHP tabanından seslerin yükseldiğini duyuyoruz.

 

CHP İNKÂR EDİYOR ÇÜNKÜ SAVUNULACAK BİR TARAFI YOK

CHP sözcülerinin, 3 bin 900 sayfalık İBB İddianamesi açıklandığı andan itibaren “içi boş” demesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Evet, binlerce sayfalık iddianameyi yok saydılar. Bir kere zaten mantığa aykırı bu yaptıkları. 3 bin 900 sayfayı anlayarak okumak isterseniz yemeden içmeden uyumadan bir haftada okuyabilirsiniz. Ben akademisyenlik yaptığımdan okumanın ne olduğunu çok iyi biliyorum. Hani sıradan bir metin okumuyorsun. Bu belirli şeylerin mesnetlerini içerisinde açıklayarak anlatıyor. Yani bunun bu şekilde okunamayacağını biliyorlar ama savunma hazırlayamıyorlar. İnkâr ediyorlar çünkü savunacak bir tarafı yok. Bunu ancak manipülatif bir şekilde örtbas ederek, siyasete alet ederek karşılık vermeye çalışıyorlar. Ama yemezler. Yani kimse yemez bunu. Daha yeni gördük işte. Hani kongrelerinden sonra birbirlerine nasıl düştüklerini öyle değil mi? Yani çok affedersiniz hani il başkanlıklarını pislettiklerine bile şahit olduk. Yani bu iddianamede şikâyetçi olanların hiçbirinde AK Parti yok. Bu iddianamede AK Partili hiçbir isim yok. Rant paylaşılamamış. Yani o yolsuzluklarla edindikleri rantı paylaşamamışlar. İşin özeti bu. Onun için birbirine düşmüşler ve ifşa olmuş. Davayı siyasete çevirmeye çalışıyorlar ama yemez kimse bunu. Herkes neyin ne olduğunu çok açık ve net şekilde görüyor. Yeni bir şey de değil bu daha 2014 senesinden itibaren olan şeyler.

Kaynak: Yeniakit

 

Yorumlara Git

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı öğretmeni Semra Acar anlattı: "Hakikaten lider olarak doğmuş bir evlattı”

Sağlık Bakanı Memişoğlu resmi rakamları açıkladı: Yurt dışına giden 249 hekim bu yıl Türkiye'ye döndü

Barış Yarkadaş Canlı Yayında Açıkladı: 70 Bin TL Maaş Alıyor, Serveti Dudak Uçuklattı! "Evinden Kilo Kilo Altın Çıktı"

Trump’tan Ukrayna barış planına yeni bir boyut! 28 maddelik plan için kapıyı açık bıraktı: Gerekirse revize edilir

CHP'de İmralı gerginliği! İstifalar peş peşe: Parti kimliğini böyle kesti