Balıkesir Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat, yaptığı açıklamada, buğday ekonomik değerini yitirmeden birkaç yıl öncesine kadar Balıkesir'de yaklaşık 200 bin hektarlık alanda 650 bin ton civarı üretim yapıldığını söyledi.

Çiftçinin buğdaydan birçok ihtiyacını karşılayabildiği dönemlerin geride kaldığını ifade eden Sözat, bu yüzden ekim alanlarının daraldığını, il genelindeki üretimin 400 bin tonlara gerilediğini anlattı. Üreticinin ektiğinden kazanması için mücadele ederken birkaç yıldır kuraklık nedeniyle ciddi sorunlar yaşandığını vurgulayan Sözat, "Kuraklıktan dolayı 2 yıldır çiftçimiz, borç ödemesini erteliyor. Bu yıl da aşırı yağışlardan dolayı çiftçi borç erteleyecek" ifadesini kullandı.

Bu yıl iklimin dışında tarla farelerinin büyük çapta zarara yol açtığına dikkati çeken Sözat, şöyle devam etti:

"Fare hasarı, nisandan beri devam ediyor. Çiftçimiz bu noktada biraz gevşek davrandı. Toplu mücadele gibi bir uygulamaya girmedi. Ben atıyorum tarlama fare zehrini, eğer siz atmamışsanız sizdeki fare bana gelebiliyor. Ama herkes yaptığı zaman sonuç alınabiliyor. Bu yıl bireysel mücadele bile olmadı. Ben mücadelemi yaptım bazı yerlerde ürünümü kurtardım ama mücadele yaptığım halde kurtaramadığım bölgeler var. Fare buğdayın sapını dipten kemiriyor, başak düşünce içindeki daneleri yiyor. Düşünün binlerce fareyi bir anda tarlanın bir tarafından giriyor ve burayı komple bitiriyor."

Sözat, bazı yerlerde yüzde 100 olmak üzere Balıkesir genelinde tarla farelerinin yol açtığı ortalama zararın yüzde 10'un üzerinde olduğunu belirterek, "Hiç biçerdöverin girmediği yerler var. Bu yıl 400 bin ton beklediğimiz Balıkesir'de 350 bin ton buğday ancak çıkar. 50 bin tonunu tarla fareleri yedi" diye konuştu.

Kendisine ait 50 bin dönümlük bir buğday tarlasını gösteren Sözat, "Buradan 25 tona yakın ürün almam lazım. Bu yıl aşırı yağışlar ve farelerin zararı nedeniyle 15-16 ton ürün ancak çıkacak. 50 dönümde 500 balya saman çıkması lazımken şu anda 150 balya var" dedi.

"Nisana kadar da yağmur olmadı. Farelerin üremesi için çok uygun bir ortam meydana geldi. 'Kar suyu kulağına değen fare ölür' derler. Gerçekten de öyle kar yağışının olduğu yıllarda fare sayısı bu kadar çok olmuyor. Mayıstan sonra yağışlar oldu tabanda olan farelerin bir kısmı öldü ama yan tarafta kalanlar kurtuldu. Kar yağmadığı zaman bu farelerin üreme ortamı kendiliğinden gelişiyor. Tarla faresiyle beslenen yaban hayvanlarının azalması da etkili."

Işıklar köyünden Mustafa Özkaya ise ürününün önemli bölümünü bu yıl tarla farelerinin yediğini belirterek, köylünün adeta "fare afeti" yaşadığını anlattı. Köyde kendisine ait 4 dönümlük tarladan normalde 1,5 ton ürün alması gerekirken yaklaşık 30 kilogram buğday ancak çıktığını vurgulayan Özkaya, "Saman balyası olarak da 10 balya çıktı. Bu kadar buğday 20 lira etmiyor. Yaptığımız masraf bunun kat ve kat fazlası" diye konuştu.