Ekonomi
Limonu-biberi bırak
Enflasyonun temmuz ayında beklenin üzerinde gelerek yıllık yüzde 9.32’ye yükselmesi sinirleri gerdi. Merkez Bankası yüksek enflasyonu, “gıda fiyatlarındaki yükselişe” bağlarken, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci yaptığı açıklamada, “Temmuz ayı enflasyon sebebini limona-bibere bağlamak yapısal sebebi ıskalamak olur. Sorun yüksek faizde” diyerek sert çıktı.
ANKARA - Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, yüksek enflasyonu “limona-bibere” bağlamanın yapısal sorunları ıskalamak anlamına geldiğini ifade ederek, Merkez Bankası’nın yüksek faizleri düşürmesi gerektiğini söyledi. Zeybekci, “Üretim ve dağıtım şirketlerinin, yüksek faizler sebebiyle uzun vadeli üretim ve stok planı yapmak yerine kısa dönemli hareket etmesi maliyetlerde artışa yol açarak enflasyonu etkiliyor” ifadesini kullandı. Zeybekci, açıklamasında, Türkiye’deki enflasyonun sadece talep kaynaklı olmadığını, talebin anlık hareketlerinin stok yapamayan, üretim ve toptan dağıtım yapan firmalar tarafından karşılanmamasının da finansman kaynaklı maliyet enflasyonu yarattığını belirtti.
YÜKSEK FAİZ MALİYET ENFLASYONUNU ARTIRIYOR
Yüksek piyasa faizine muhatap olan üretim ve dağıtım işletmelerinin en doğal refleksinin yatırım yapmama, üretmeme ve stoklamamanın otomatik sonucu olarak ortaya çıkan ekstra maliyetin doğrudan maliyet enflasyonu doğurduğunu her fırsatta dile getirdiklerini ifade eden Zeybekci, şunları kaydetti: “Maliyet enflasyonunda yüksek reel faizin birebir etkisi olduğunu şimdi de ısrarla tekrar ediyoruz. Türkiye olarak bir an önce üretim ve dağıtım dünyasındaki şirketlerimizin katlanabileceği bir finansman maliyetine ulaşabilmelerini sağlayarak, üretenlerin yeterli ham madde ve ara mal üretmesini, toptan ve perakende sektörünün ise mamul ürün stoku yapabilmesini sağlayacak makul faiz oranlarını sağlamamız gerekiyor. Üretim ve dağıtım şirketlerinin, yüksek faizler sebebiyle uzun vadeli üretim ve stok planı yapmak yerine kısa dönemli hareket etmesi maliyetlerde artışa yol açarak enflasyonu etkiliyor. Makul stok miktarı, talep hareketleri kaynaklı fiyat artışlarının enflasyona katkısını minimize etmenin yanında stoksuzluktan kaynaklı maliyet enflasyonunun da önüne geçecektir. Piyasaların finansman maliyeti yani faiz oranlarının beklentiler seviyesine çekilmesi, normalleşme için mutlak bir gerekliliktir. Yüksek çıkan temmuz ayı enflasyonun sebebini limon veya bibere hatta hizmet sektörüne bağlamak yapısal sebebi ıskalamak olur.”
Yukarı yönlü revizyon ihtimali Türkiye’ye haksızlık
Açıklanan rakamların, piyasa beklentilerinin üzerinde bir enflasyon gerçekleşmesine işaret ettiğini vurgulayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Yıl sonu enflasyon hedeflerimizi yukarı yönlü revize edilmesi ihtimalini Türkiye’ye ve sağlanan siyasi, ekonomik istikrara kabul edilemez haksızlık olarak görüyoruz. Beklentilerin üzerinde gelen enflasyonun, bir sonraki Para Politikası Kurulu toplantısında faiz indirilmemesi gerektiğine yönelik ortaya çıkabilecek yorumların tam tersine faiz indirimine; üreten, yatırım ve ihracat yapan piyasaların beklentilerini karşılayıncaya kadar devam edilmesi gerektiğini savunuyoruz” dedi.
Başçı: Yüksek enflasyonun sebebi gıda fiyatları
İSTANBUL - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Temmuz Ayı Fiyat Gelişmeleri Raporu’nda, temmuz ayında yıllık tüketici enflasyonunun yüzde 9,32’ye yükseldiği anımsatılarak, gıda fiyatlarındaki yüksek seyirin bu dönemde de sürdüğü ve hizmet grubunun enflasyon eğilimi yükselirken temel mal grubunun enflasyon eğiliminin iyileşmeye devam ettiği kaydedildi.
TCMB Temmuz Ayı Fiyat Gelişmeleri Raporu’nda, temmuz ayında yıllık tüketici enflasyonunun yüzde 9,32’ye yükseldiği ve gıda fiyatlarındaki yüksek seyirin bu dönemde de sürdüğü belirtilerek, hizmet grubunun enflasyon eğilimi yükselirken temel mal grubunun enflasyon eğiliminin iyileşmeye devam ettiği ifade edildi.
Enflasyonu yükselten para politikası üzerindeki dış baskı
İSTANBUL - Japon kredi derecelendirme kuruluşu Japan Credit Rating (JCR) Eurasia Başkanı Orhan Ökmen, mevcut konjonktürde Türkiye’nin faiz indirme lüksünün bulunmadığını savunarak, faiz indirimleri esnasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından temel alınan gerekçelerin doğru olmadığının ortaya çıktığını ve geçersiz hale geldiğini kaydetti.
Temmuz ayında, enflasyonun, baz etkisinin olumlu katkısını dahi yok edecek kadar yüksek çıkmış olmakla beraber, yılın son çeyreğinden itibaren düşüşe geçeceği şeklindeki istatistiki görüşlerini başından beri koruduklarını vurgulayan Ökmen, fiyatlama alışkanlıklarında kalıcı bir davranışsal bozulma beklemediklerini belirtti. Ökmen, “Enflasyon uygulamalarındaki başarısızlığın esas nedeni para politikasının üzerindeki dışsal baskılanmalardır” görüşünü dile getirdi.