Teknoloji
Sanayimize teknoloji enjekte edeceğiz
Bakan Özlü, Türkiye’nin yüksek teknoloji üretiminde söz sahibi olabilmesi için Bilim, Teknoloji ve Sanayi İcra Kurulu ile AR-GE Fonu’nun kurulacağını bildirdi. Özlü, “Bilimden teknolojiye, teknolojiden sanayiye bir link kurmak istiyoruz. Ürettiğimiz bilgi; teknolojiye, sanayiye girdi sağlasın” dedi.
HACI YAKIŞIKLI / ANKARA - Gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya gelen Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, bakanlık olarak üzerinde çalıştıkları projeler hakkında önemli bilgiler verdi. Türkiye’nin yüksek teknoloji üretimi noktasında söz sahibi olabilmesi için devlet sisteminde bir dönüşüme olan ihtiyaca dikkat çeken Özlü, bu maksatla TÜBİTAK’ın dönüşümü maksadıyla gerçekleştirdikleri çalışmayı Bakanlar Kurulu’na sunduklarını ifade etti.
PRATİĞE YATIRIM
Yeni sistemde Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nu kaldıracaklarını bildiren Özlü, bunun yerine Bilim, Teknoloji ve Sanayi İcra Kurulu’nun kurulacağını kaydetti. “Biz sanayimize teknoloji enjekte etmek istiyoruz” diyen Özlü, “Sanayimizin ürettiği ürünlerde yüksek teknoloji ürünlerinin payı oldukça düşük ve dolayısıyla biz katma değeri yüksek ürünler üretemiyoruz. Bu bakımdan yeni bir mekanizma ve politika belirleme zorunluluğu ortaya çıkmıştı” dedi.
TEKNOLOJİ GELECEK DEMEK
Yüksek teknoloji ürün üretimi ile cari açık ve dış ticaret açığının ortadan kalkacağını belirten Özlü, “Bizim petrol kuyularımız yok, doğalgaz yataklarımız yok. Tek genç nüfusumuz olan insan kaynağı ve akıl satacağız. Dolayısıyla ‘teknoloji üreten bir Türkiye’nin geleceği var, teknoloji üretemeyen bir Türkiye’nin geleceği yok’ diye düşünüyoruz. O bakımdan yapısal bir dönüşüm paketi hazırladık” ifadelerini kullandı.
KATMA DEĞER SAĞLASIN
Yeni konseptte sanayinin özel ve bir yeri olacağını belirten Özlü, şöyle devam etti: “Burada esas unsur sanayidir. Her sanayici aynı zamanda tüccardır. Dolayısıyla ekonomiye her yönüyle fayda sağlayan bir unsurdur. Teknoloji de sanayi içindir. Bilimden teknolojiye, teknolojiden sanayiye bir link kurmak, bir bağ kurmak istiyoruz. Ürettiğimiz bilgi teknolojiye girdi sağlasın, teknoloji sanayiye girdi sağlasın ve sanayimiz yüksek katma değerli ürünler üretebilsin. Dolayısıyla birisinin çıktısı diğerinin girdisi olsun istiyoruz. Ayrıca bilim, sanayi ve teknoloji politikalarının da ayrı ayrı değil müştereken belirlenmelerini istiyoruz.”
AR-GE’DEKİ ‘DAĞINIK’ YAPI
Türkiye’nin yüksek teknoloji yatırımlarına, AR-GE faaliyetlerine ayırmakta olduğu kaynaklara da değinen Özlü, şunları anlattı: “Türkiye bugüne kadar araştırma geliştirme konularında önemli bütçeler ayırdı. Ancak dağınık bir yapımız var. ‘TÜBİTAK Reformu’ olarak bilinen yeni tasarıyla Araştırma Geliştirme ve Teknoloji Fonu (AR-GE Fonu) adıyla bir fon kuracağız. AR-GE destekleri bütçe içerisinde bir disipline oturtulacak. Bu fonun tasarruf yetkisi Başbakan başkanlığında oluşturulacak Bilim Sanayi ve Teknoloji İcra Kurulu’nda olacak. Dolayısıyla düşündüğümüz projelerde gecikme olmayacak.”
Ünlü, TÜBİTAK çatısı altındaki enstitülerin de özel sektörde karşılığı olanlarını kapatacaklarını, yüksek teknolojili ürünlere odaklı enstitülerin ise korunacağını kaydederek, “Bunları, Yüksek Teknoloji Araştırma Merkezi adı altında tek bir çatı altında toplayacağız. Böylece çok başlılık ortadan kalkacak” ifadelerini kullandı.
YERLİ OTOMOBİL...
Bir diğer projeleri olan Üretim Reform Paketi’ne de değinen Özlü, “Anadolu’da her şehirde, şehir içerisinde kalmış ve çirkin görüntülere sebep olan sanayi sitelerimiz var. Sanayi sitelerini şehir makul sınırlarının dışında tertemiz pırıl pırıl ve sosyal alanlarla donatacağız” dedi. Yerli otomobil konusunda da açıklamalarda bulunan Özlü, “Bir sıkıntımız yok. Ancak problemimiz ticari. Dolayısıyla biz bunnu TÜBİTAK bünyesinde değil de sanayicilerimiz arasındaki bir konsorsiyum tarafından götürülmesinin daha uygun olacağını düşündük” dedi.