Ekonomi
Körfez yatırımcılarının yönü Türkiye
Petrol fiyatlarının düşüşü İslami sermayenin yönünü değiştirecek. DinarStandard CEO’su Rafi-uddin Shikoh’a göre, yatırımlarda Türkiye gibi hızla gelişen İslami ekonomiler körfez yatırımcıları için önemli bir alternatif. Shikoh, Türkiye, Malezya, Endonezya gibi merkez ülkelerin İslam ekonomileri arasında yeni bir yatırım ve operasyon zinciri kurulabileceğini belirtiyor.
İSTANBUL - DinarStandard Üst Yöneticisi (CEO) Rafi-uddin Shikoh, “Körfez bölgesindeki İslami sermayenin yatırım kararlarında farklılaşma olacak. Yatırımlarda Türkiye gibi hızla gelişen İslam ekonomilerine daha fazla yer verilmesi bekleniyor” dedi. Merkezi New York’ta bulunan araştırma ve danışmanlık firması DinarStandard tarafından yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Shikoh, 2-3 Mart 2015 tarihlerinde Bahreyn’de düzenlenecek “Global Islamic Investment Gateway” konulu konferansta İslam ülkeleri için yeni bir yatırım modelinin tanıtımını gerçekleştireceğini belirtti.
YATIRIM KARARLARI FARKLILAŞACAK
Petrol fiyatlarının aşırı düşmesi nedeniyle Körfez bölgesindeki İslami sermayenin yatırım kararlarında farklılaşma olacağına işaret eden Shikoh, yatırımlarda Türkiye gibi hızla gelişen İslam ekonomilerine daha fazla yer verilmesinin beklendiğine dikkati çekti. Shikoh, İslam ekonomilerinin, atılımcı iş ruhuna sahip genç nüfusları ve uzun vadeli güçlü dinamikleriyle global çapta zengin bir profile sahip olduğunun görüleceğini vurgulayarak, “Mısırlı kek ve bisküvi firması Bisco Misr’ı satın almak için verilen mücadeleye küresel gıda devi Kellogs öncülük etti. Bisco Misr’ın Kellog’a satılması işlemi, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki İslam ekonomilerine duyulan uluslararası yatırım iştahının göstergesi” görüşünü ifade etti.
GENÇ NÜFUS, GÜÇLÜ PAZAR
Müslüman ülkelerin geniş tabana yayılan ve hızla büyüyen genç nüfusları olduğuna değinen Shikoh, Türkiye, Endonezya ve Fas’tan Körfez ülkelerine kadar pek çok İslam ekonomisinde büyük çaplı altyapı yatırımlarının yanı sıra bu ülkelerin farklılaşan harcama kalemlerinin de hızlı büyümelerine katkı sağladığını aktardı.
FARKLI YATIRIM MODELİ ŞART
İslam ekonomileri için farklı bir yatırım modeline geçilmesinin zamanı geldiğini vurgulayan Shikoh, “DinarStandard bu nedenle, Müslüman ülkelerin birbiriyle var olan değişik bağlantılarını kaldıraç olarak kullanabilecekleri bir model geliştirdi. Müslüman ülkelerin birbirleriyle yüksek düzeyli ticari, politik ve demografik bağı bulunuyor. Ancak, 1,6 milyara ulaşan nüfusun yaşadığı küresel İslami pazar sahasını birbirine bağlayan temel etken, ortak inançlarının sonucu olarak gelişen ve 2 trilyon dolara ulaşmış bulunan helal gıda, ılımlı moda, seyahat, medya, dinlenme, ilaç ve kozmetik sektörleridir” ifadelerini kullandı.
BÜYÜK İŞBİRLİĞİ FIRSATLARI VAR
DinarStandard açıklamasına göre, İslam ülkeleri arasında tamamlayıcı rekabetçilik, ortak yatırım ve büyüme fırsatları konularında geniş işbirliği fırsatları bulunuyor. Türkiye, Malezya, Endonezya gibi merkez ülkeler arasında ve merkez ülkelere bağlı kavşak özelliği taşıyan İslam ekonomileri arasında yeni bir yatırım ve operasyon-değer zinciri kurulmasının zamanı geldi.