NURULLAH ALPAY / YENİAKİT.COM.TR - Akit'in aylardır toplumun kanayan yarası olan süresiz nafaka zulmünü gündeme getirmesi Hükümet'i harekete geçirdi. Nafaka mağdurlarını umutlandıran Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, süresiz nafakaya 5 ila 10 yıl arasında bir sınır getirileceğini açıkladı. Fakat bu açıklama süresiz nafaka mağdurlarını memnun etmedi. Nafaka mağdurları gelen tasarının da ömür boyu nafakadan farksız olmadığını belirtti ve ödeme süresinin 5 yıldan fazla sürmemesini istedi.

ADALET BAKANLIĞI HAREKETE GEÇTİ

Akit'in gündeme getirmesinin ardından toplumsal bir farkındalığın ortaya çıkmasıyla Adalet Bakanlığı bu sorunu çözmek için harekete geçti. Bu sorunla ilgili taslak hazırlandığını söyleyen Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, "Örneğin beş yıl evli kaldıysa artık ömür boyu nafaka ödemeyecek. buna bir sınırlama olması lazım. beş yıl evli kaldıysa 5-10 yıl ödemesi tartışılıyor. alt ve üst sınır olacak. buna göre takdiri mahkeme karar verecek" açıklamasında bulundu. Gül, nafaka konusunda kadın ve erkeğin mağdur edilmeceğini vurguladı

NAFAKA MAĞDURLARI: TASLAKTAKİ SÜRE İSTİSMARA AÇIK

Bakan Gül'ün açıklamasının ardından Akit'e açıklamalarda bulunan Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu (BİAP) Yöneticisi İlhan Ergincan ve platform sözcüsü Mesut Arabul, sürenin hala istismara açık olduğunu söyledi.

Tasarıda söylenen sürelerin adil olmadığını vurgulayan BİAP yöneticisi İlhan Ergincan, "Adalet bakanının açıklaması mağduriyetleri giderme yönünde yeterli değildir. Hakim takdirine bırakılması ve evlilik süresine göre denilmesi süreci daha da çıkılmaz hale getirir. Örneğin; 15 yıl evlilik yapmış bir insanın 15 yıl nafaka ödemesi ömür boyu ödeme ile eş değerdedir. Kanunun en üst limiti çocuklu uzun süreli evliliklerde 5 yılı geçmemesi gerekmektedir." dedi.

"KISA SÜRELİ EVLİLİKLERDE EN FAZLA 1 YIL"

Kısa süreli evliliklerde 1 yılı geçmemesi gerektiğini belirten Ergincan, "Kısa süreli evliliklerdede kusur oranına göre en fazla 1 yıl ve ya hiç ödenmemesi mağduriyetleri bitirecektir." dedi.

"TEDBİR NAFAKA SÜRESİ DE NAFAKA SÜRESİNE DAHİL EDİLMELİ"

Mahkeme sırasında ödenen tedbir nafakasının da mahkeme sürelerinin uzatılmasını göz önüne alarak nafaka süresine dahil edilmesi gerektiğini söyleyen Ergincan "Özellikle mahkemelerin uzun sürdüğü göz önünde tutulmalı ve tedbir nafakasının da belirlenen nafaka süresine dahil edilmesi gerekmektedir." ifadesinde bulundu.

"İKİ TARAF DA MAĞDUR EDİLMEMELİ"

5-10 yıl süresince verilen nafakanın mağduriyeti gidermeyeceğini vurgulayan Ergincan "Adalet bakanının 5 yıl evliliklerde 5-10 yıl süreli nafaka olabilir demesi mağduriyetleri daha da arttıracaktır. Boşanmış insanlar ve Aile Platformu olarak her iki tarafı da mağdur etmeyecek kanun önerimiz herkes tarafından kabul görecektir." diye konuştu.

"YOKSULLUĞA DÜŞEN TARAFIN DURUMU DA ELE ALINMALI"

Avrupa'da nafaka süreleri düşerken Türkiye'de hala yüksek olduğunu belirten BİAP sözcüsü Mesut Arabul da taslaktaki nafaka süresinin uzun olduğunu ifade ederek, "5-10 yıl olarak verilen sürenin de adil olmadığını düşünüyorum. Yapılan çalışma samimiyetten uzaktır. Boşanan kadın bu taslak baz alındığında yine çıkar elde edecektir. Bir süre belirlenmesi gerekiyorsa yoksulluğa düşen tarafın yaşı, sağlık durumu, eğitim seviyesi de ele alınarak bir sınır getirilmeli. Sağlıklı bir kadını boşandığı ve hiç bir bağı kalmadığı kişiye bağlı kalmasını, kadını sanki eksik gibi görerek tamamlayıcı unsurun erkekten elde edeceği maddi güce bağlayan uzun süreli nafaka ödeme yükümlülüğünü yanlış buluyoruz. Bizlerin bu konudaki kanaati, boşanmaya bağlı yoksulluğa düşecek kadına en üst sınır 1 ile 5 yıl arasında nafaka bağlanması süre bitiminde yoksulluk devam ediyorsa, devletin fon oluşturarak bu fondan yardıma devam etmesidir." dedi.

"NAFAKA DAVA AÇILIŞ TARİHİYLE BAŞLAMALI"

Nafaka süresinin boşanma davasıyla başlaması gerektiğini belirten Arabul, "Boşanma sürelerinin çok uzun olduğu bu sürenin en fazla 1 yıl ile sınırlı tutulmasını ve bağlanacak nafakanın süresinin dava açılış tarihinden itibaren başlatılarak erkeği de mağdur etmemesi gerekmektedir. Bir mağduriyeti ortadan kaldıralım derken başka bir mağduriyet doğurması engellenmeli. Kadın boşanma sonrası sakat kalmaz, hayata yeniden başlayabilir." ifadesinde bulundu.