Yuva kurmanın suç sayıldığı 18 yaş altı evliliklerde mağduriyetleri giderecek yasal düzenlemenin, aile düşmanı hastalıklı zihniyetin algı yönetimine kurban gittiği ortaya çıktı. 2016 yılında Ceza Muhakemesi Yasası’nda değişiklik öngören yasa tasarısı ile AK Parti Hükümetinin genç evlilerin mağduriyetlerini gidermek için harekete geçtiği ancak aile düşmanı feministler, CHP ve medyadan el çeken Doğan grubunun algı yönetimi ve yalan yanlış haberleriyle manipüle edildiği belirlendi. Akit’e konuşan hukukçular, hükümetin manipülasyonlara aldırış etmeksizin genç evlilerle ilgili çalışmanın yeniden gündeme getirilmesi gerektiğini, mağduriyetlerin bu şekilde önlenebileceğini söylediler.

MAĞDURİYETLERİN SONA ERDİRİLMESİNİ BÖYLE ENGELLEDİLER

Edinilen bilgilere göre; mağdur aileler için getirilen “cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16 Kasım 2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçunda mağdurla failin evlenmesi durumunda cezanın ertelenmesi” düzenlemesi, gençlerin 18 yaşın altında yuva kurması sonucu alınan hapis cezalarını kaldırmayı öngörüyordu. Eski Türk Ceza Kanunu’nun 434. maddesindeki hükmü yeniden faaliyete alan düzenlemeye göre, genç evlilik yapan çiftlerin ceza almasının önüne geçilecek ve evliliğin sona ermesi halinde cezanın infaz süreci devam ettirilecekti. Çocuklarının evlenmesine rıza gösteren ve halihazırdaki “suç” kapsamında cezaevlerine giren anne ve babaların da mağduriyetlerini giderecek tasarıya karşı feminist dernekler, CHP ve aile düşmanı medya yalan yanlış söylemlerle saldırı başlattı.

YALAN MEDYASININ OPERASYONU

“Kız çocuklarına cinsel istismarda bulunan tecavüzcülerin affedileceği”, “çocuk gelinlerin” sayılarının artacağı, zorla evlendirmelerin önünün açılacağı gibi asılsız söylemlerle tasarı hedef alındı. Hürriyet 19 Kasım 2016’da “İstismarın affı olur mu” manşetini atarak, “Evlenen istismarcı affedilecek” yalanını gündeme getirdi. Aşk evliliği yapan çiftlerin mağduriyetini gidermek için hazırlanan tasarıya Posta gazetesi, “Bu çocuk tecavüzcülerini cesaretlendirir” yorumunu yaptı. Cumhuriyet gazetesi ise, “Bu utanç sizin” manşetiyle kamuoyunu yanlış yönlendirme gayretine girdi

CHP, HDP VE MOR ÇETE DEVREYE GİRDİ

CHP’li Candan Yüceer düzenlemeyi, “Kız çocuklarının haklarını yok sayan, istismarın cezasız bırakılmasını isteyen çarpık ve çürümüş bir zihniyetin yansıması” diyerek eleştirirken, CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, “60 yaşında bir adam, 10-11 yaşında bir kızı kandırıp cinsel istismarda bulunursa bu evlenmenin de yolu açılmaktadır” hezeyanını dillendirdi. HDP Parlamento kadın grubu, “10 yaşındaki bir çocuğu istismar etmiş bir kimse, çocuk medeni nikah kıyılacak yaşa geldiğinde bu çocukla evlenirse suçu cezasız kalacak” açıklamasını yaptı. Feminist Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü ise “Çocuğa yapılmış bir cinsel istismarı ‘evlendi, çocukları var’ diyerek affetme yolunu seçmek hukuka kibrit çakmaktır” dedi.

Aralarında Mor Çatı Vakfı, KADER, Pembe Hayat LGBTi Derneği’nin de bulunduğu 64 feminist örgütün ortak bildirisinde, “Bu vahim yanlıştan dönülmesi için başta tüm kadınları ve duyarlı tüm kamuoyunu TCK 103. maddenin bu torbadan çıkarılması için sesimize ses vermeye çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.

HÜKÜMET MANİPÜLASYONLARA ALDIRMADAN YASAYI ÇIKARMALI

Akran evliliklerinde yaşanan mağduriyetleri gidermek için yapılan düzenlemeyi algı operasyonları ve manipülasyonlarla baltalayan CHP, HDP, aile düşmanı medya ve feminazilerin tepkisi sonucu tasarının geri çekildiğini hatırlatan Avukat Mehmet Ali Gültekin, hükümetin manipülasyonlara aldırış etmeksizin genç evlilerle ilgili çalışmayı yeniden gündeme getirmesi gerektiğini söyledi. Genç evlilik yaparak mahkeme koridorlarına ve cezaevlerine düşen binlerce insan olduğuna dikkat çeken Avukat Gültekin, “Feminist dernekler ve LGBT’ler parasal yönden çok güçlü oldukları için ses yükseltebiliyor. Para gücü nedeniyle istedikleri zaman dizi, film çektirebiliyorlar, reklam ve kamu spotu hazırlayabiliyorlar, yüzbinlerce broşür hazırlayıp sokaklara saçabiliyorlar. Mağdurların ise kamuoyu desteği var, sayıları oldukça fazla ama maddi güçleri, imkanları olmadığı için onlar kadar sesleri çıkmıyor ve örgütlenemiyorlar. Hükümetimiz tantanalara değil kamuoyunun vicdanını dinlemelidir” dedi.

KANUNLAR ÇELİŞİYOR

Gültekin, Türkiye’de medeni kanun ile ceza kanununun çelişkisine de şöyle vurgu yaptı: “Almanya’da bile gençlik tanımı var. 15 yaşından sonra gençler kendi hayatlarına karar verebiliyorlar, 16 yaşından sonra evlilik de yapabiliyorlar. Ama Türkiye’de gençlik bakanlığı olmasına rağmen yasalarda gençlik tanımı yok. Bu konuda da yasal düzenleme gerekiyor. Ülkemizde mahkeme kararıyla 16 yaşında, aile izniyle 17 yaşında evlenilebiliyor. Medeni kanuna göre bu durum mevcut. Ancak 18 yaş altındaki kişilerle cinsel ilişkiye girmek ceza kanununa göre suç. Medeni kanun ile ceza kanunu çelişiyor Türkiye’de.”

Düzenleme rafta

Yaş şartı sebebiyle kıydıkları nikah, haklarında suçlamaya dönüşen ailelerin mağduriyetini gidermek amacıyla düzenlenen tasarı 2016 yılında gündeme gelmişti. Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ öncülüğünde hazırlanan ‘cinsel istismar’ düzenlemesine göre akran evlilik yapan ve ‘tecavüz’ suçlaması ile 8 yıldan 16 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılan binlerce mağdurun sorunu giderilecekti. TCK’nın 16 yıl hapsi gerektiren ‘çocuğun cinsel istismarı’ yargılamalarında hüküm açıklanmasının ertelenmesi, hüküm verilmişse infaz ertelemesi kararı verilerek, sanık ve hükümlüler bir defaya mahsus salıverilecekti.

FARUK ARSLAN / İSTANBUL