Mustafa Kemal tacirlerinin 2 bin 500 TL’ye “Atatürk” kitabı satmasına dahi göz yuman, istismarcıların kılına dokunmayan ancak yakın tarih eleştirisi yaparak düşüncelerini ifade eden tarihçi, yayıncı ve vatandaşa karşı susturma aracı olarak kullanılan 5816 Sayılı Atatürk’ü Koruma Kanunu hakkında AİHM çağrısı geldi. Binlerce masumu mahkeme köşelerinde sanık sandalyesine oturtan, cezaevlerinde demir parmaklıklar arkasına hapseden 5816 kanunun mağdur ettiği vatandaşlara çağrıda bulunan Avukat Kerami Özdemir, “AİHM’e gidin, kazandığınız tazminatlar bu zulmün bitmesini sağlayacaktır” dedi.

Kemalizm’in hukuk sopası

1951 yılından bu yana yürürlükte olan 5816 Sayılı Atatürk’ü Koruma Kanunu’nunun yıkıcı etkisini istatistikî verilerle ortaya koyan Akit’in “5816’yı eleştiren yandı istismarcı kazandı” haberinin yankıları sürüyor. CHP zihniyetinin yargı sopasına dönüşen, istismarcılara değil de masumlara karşı işletilen 5816 sayılı kanun kapsamında 1994 ile 2017 arasındaki 23 yılda yargılananların sayısı tam 4 bin 852. 4’te 1’i mahkûmiyetle sonuçlanan yargılamalarda hüküm giyenlerin sayısı ise bin 772. Vicdanları kanatan kanuna karşı hukuk sahasında verdiği mücadele ile tanınan, konuyu 2014 yılında Anayasa  Mahkemesi’ne taşıyarak 5816’nın kaldırılmasını isteyen Özdemir, Akit’in bahse konu haberi sonrası açıklamalarda bulunarak 5816 mağdurlarına AİHM çağrısı yaptı.

Beraat bile alınsa AİHM’e gidilmeli

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin hükümlerinin 5816 mağdurlarının lehine olduğunu söyleyen Kerami Özdemir, “Uygar uluslarca kabul edilmiş hukuk prensiplerine, demokrasiye ve düşünce özgürlüğüne aykırı olan 5816 sayılı kanundan dolayı haklarında adli işlem başlatılan herkes, konuyu önce Anayasa Mahkemesi (AYM) ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşımalıdır. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya beraat bile alınmış olsa mutlaka ama mutlaka AYM ve AİHM süreci işletilmelidir. Bunun mâli külfeti AYM’ye başvuruda yaklaşık 350 TL, AİHM’e başvuruda yaklaşık 100 TL olacaktır. Özellikle AİHM’deki 5816 dosyası sayısının ve tazminat miktarlarının artması bu konuda hükümetin elini güçlendirecek, harekete geçilecektir” dedi.

Bağımsız karar veremiyor

“Her 5816 dosyası AİHM’e taşınsa mesele kolayca çözülür” ifadelerini kullanan hukukçu Özdemir, Türkiye’de 5816 konusunda hakim ve savcıların baskı altında olduğunu, korku ve endişeden dolayı bağımsız kararlar alamadıklarını kaydetti. Hukukçu Özdemir, “Türkiye’de 5816 konusunda hakim ve savcıların ezici çoğunluğu baskı altında. Dolayısıyla hemen hepsi, önüne konulan 5816 dosyalarında endişe ile hareket ediyorlar. İfade hürriyeti kapsamında verecekleri kararlardan dolayı kamuoyu önünde lince tabi tutulmaktan korkuyorlar. Avukatlar için de aynen geçerlidir bu durum. Bu sebeple bu mahkemelerden çıkan sonuç her ne olursa olsun, 5816’dan hakkında adli işlem başlatılmış olan herkes AİHM’in kapısını aralamalı, hakkını sonuna kadar aramalıdır” şeklinde konuştu.

Her dâvâda hukuk katliamı yaşanıyor

Yüksek mahkeme başvuruları konusunda mevcut durumu da anlatan Özdemir, “İstatistiklerde görünen, çok az sayıdaki dosyanın AYM ve AİHM’e gittiği yönündedir. Bu dünyada emsali olmayan kanun kapsamında yargılananların büyük çoğunluğu korkudan ve endişeden ötürü alınan ceza ile kalıyor. İtiraz dahi edilmiyor. Hatta vatandaş 5816’lık suç işlemediği halde, korku sebebiyle işlemediği suçu işlemiş gibi kabul etmek zorunda kalıyor. Tam bir hukuk ve insan hakkı katliamı yaşanıyor 5816 davalarında” dedi.

FARUK ARSLAN