Ekonomi
Piyasa ve iş dünyası vaatlere inanmıyor
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “(Muhalefetin seçim beyannamelerindeki vaatlerin) gerçekten Türkiye’de yapılacağına piyasalar, iş çevreleri inanıyor olsa bugünden ekonomi allak bullak olur. Faizler en az yüzde 16-17’lere çıkar, daha da ilerisi olabilir” dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Türkiye’nin tanınmaz bir ülke haline geldiği ve raydan çıktığı” iddiasıyla yürütülen kampanyaların sorulması üzerine, “Paralel yapının uluslararası basın ve parlamentolar üzerinden yoğun bir menfi çalışması var” dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, muhalefet partilerinin seçim beyannamelerinde sundukları vaatlerin ekonomik açıdan tutarsız politikalar olduğunu söyledi. Bakan Ali Babacan, “Bu açıklamalarda ne var ne yoksa bi bakın 1990’larda uygulanan hesapsız kitapsız, popülizme dayalı uygulamalar” dedi.
Aşırı borçlanma, karşılıksız para basma gibi uygulamaların Türkiye’yi IMF’den borç para isteme durumuna düşüren politikalar olduğuna dikkat çeken Bakan Babacan, “Bunların gerçekten Türkiye’de yapılacağına piyasalar, iş çevreleri inanıyor olsa bugünden zaten ekonomi allak bullak olur. Bugünden faizler en az yüzde 16-17’lere çıkar, daha da ilerisi olabilir. Çünkü piyasa hemen şu hesabı yapar bunlar gerçekten yapılacaksa, bu kadar para harcanacaksa, buna dönük tekrar piyasadan borçlanacaksa, devletin bu kadar çok borçlanmaya ihtiyacı olacaksa demek ki bu yüksek borçlanma ihtiyacı faizleri nasıl olsa artıracak diye düşünür. Böyle garip, son derece tutarsız politikaların Türkiye’de gerçekten uygulanacak olduğuna bir inansalar, kendi iç dünyamızda daha başlamadan alt üst olur” diye konuştu.
YUNANİSTAN OLURUZ
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “CHP bunları yaparsa, Yunanistan oluruz mu diyorsunuz?” sorusuna da, “Bunları yaparsa değil, zaten inşallah öyle bir ihtimal yok, yapabilecek fırsatı halkımız onlara vermez ama Türkiye’de öyle yanlış politikalar uygulanırsa, sonucu Yunanistan gibi, iflas noktasına gelen bir ülkedir” dedi.
“Dolar neden durdurulamıyor” sorusu üzerine Babacan, doların, dünyada tüm para birimlerine karşı değer kazandığını söyledi. Bunun 4-5 aydır devam ettiğini dile getiren Babacan, “Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) sıkıştırma politikaları izleyeceğini açıklamış olması doları değerlendirdi. Artı Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) para politikalarını gevşetiyor olması avronun değerini düşürüyor. Bu iki etki birleştiğinde daha keskin bir farklılık görüyoruz” diye konuştu.
İHRACATLA BÜYÜYORUZ
Türkiye’deki büyüme rakamlarının neden düştüğünün sorulması üzerine Babacan, 2009 krizinin en dip noktasından sonra Türkiye’nin 2010-2011 yıllarında yüzde 9’lar civarında büyüdüğünü, bunun kredilendirilen iç tüketimden geldiğini, cari açığın yüzde 10’a çıktığını söyledi. Babacan, “Yani büyümemizin kaynağı tabii ki iç tüketim olacak ama iç tüketim makul ve gelirimiz nispetinde olacak. Yoksa borçla harçla, ilerideki refahtan çalmış oluyorsunuz” dedi.
KURDA YÜKSELİŞİN ASIL SEBEBİ DIŞ DALGA
Bir yıldan daha az bir sürede dünyanın en çok kullanılan para birimleri olan avro ve doların, birbirine karşı yüzde 30-35 değer kazanıp, kaybedebildiği bir dönemde olunduğunu ifade eden Babacan, “Kurdaki hareketlilik sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde olan bir gerçek” dedi. Türkiye’ye özel bazı sebeplerin de dövizin değerlenmesini beraberinde getirdiğini ifade eden Babacan, asıl sebebin dış dalga olduğunu bildirdi.
BÖYLE REFORMLAR KİMSEDE YOK
Kanal 7’de Başkent Kulisi programında gündeme ilişkin soruları cevaplandıran Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’de yapısal reformlar konusunda 25 alanda dönüşüm programı açıklandığını, G20 ülkelerinin hiçbirisinde bu kadar detaylı bir yapısal reform hazırlığı olmadığını söyledi. Babacan, “Yuvarlak ifadelerle, hayali vaatlerle ekonominin, bu memleketin yönetilmesi mümkün değil. 2002’den 2015’e kadar Türkiye’yi çok farklı bir noktaya getiren bu yönetim anlayışı, bu siyasi iktidar bugünden alıp 2023 hedeflerine de götürecek ciddiyet, kararlılık ve kadroya sahip. Bu çok çok açık” ifadelerini kullandı. Dünyanın daha hızlı büyümesi ve işsizliğin düşmesi için en büyük 20 ekonominin ne yapması gerektiğine yönelik çalıştıklarını anlatan Bakan Ali Babacan, bunun cevabını yapısal reformlarda gördüklerini, daha çok para basarak ya da devlete daha çok para harcatarak büyümenin imkansız olduğunu dünyanın gördüğünü dile getirdi.