AKİT MENÜ

Ekonomi

İstikrarımız ekonomiyi büyüttü

5. İzmir İktisat Kongresi’nde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sermayeyi renklere ayırmanın bir cumhuriyet anlayışı olmadığını belirterek, “Anadolu sermayesini horlamak, itip kakmak asla ve asla Cumhuriyetin iktisat politikası değildir. Cumhuriyet, nasıl ki sadece seçkinlerin Cumhuriyeti değilse seçkin sermaye çevrelerinin de Cumhuriyeti değildir. Bu Cumhuriyet İstanbul sermayesinin olduğu kadar Gaziantep, Kayseri, Uşak, Manisa, Denizli, 81 vilayetteki her bir işadamının, esnafın, çiftçinin de Cumhuriyetidir” diye konuştu.

2013-10-31 11:55:44
İZMİR - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sermayeyi renklere ayırmanın, tasnif etmenin, makbul ve makbul olmayan işadamları ayrımı yapmanın bir Cumhuriyet anlayışı olmadığını vurgulayarak, “Cumhuriyet, nasıl ki sadece seçkinlerin Cumhuriyeti değilse seçkin sermaye çevrelerinin de Cumhuriyeti değildir” dedi.
Başbakan Erdoğan, Kalkınma Bakanlığınca düzenlenen 5. İzmir İktisat Kongresi’nin açılışında yaptığı konuşmada, kongrenin küresel ekonomi ve Türkiye için hayırlara vesile olmasını diledi, emeği geçen Kalkınma Bakanlığı ile ilgili bakanlıklara, İzmir Valiliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına teşekkür etti. Cumhuriyet’in 90. yıldönümünün önceki gün coşkuyla kutlandığını, Cumhuriyetin kazanımlarının gururunu milletçe yaşarken, İstanbul’da “asrın projesi” olarak anılan MARMARAY tüp geçidinin açılışını yaptıklarını anımsatan Başbakan Erdoğan, “Bugün de Cumhuriyetimizin 90. kuruluş yıldönümü coşkusunu devam ettiriyor, 5. İzmir İktisat Kongresi’ni toplayarak hem 90 yılın muhasebesini yapıyor hem de geleceğe ışık tutuyoruz” diye konuştu. Başbakan Erdoğan, Cumhuriyetin siyaset ve diplomasinin yanında iktisatta da kucaklayıcı bir anlayışın üzerine bina edildiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Cumhuriyet, sermayeyi renklere ayıran, sermayeyi tasnif ve tefrik eden değil ekonominin tüm taraflarını bir ve beraber gören bir anlayışı egemen kılmıştı. Sanılanın tam aksine Cumhuriyetimizin ilk yıllarında uluslararası sermayeye kapı aralandığını, yabancıların mülk edinmesinin, bunun altını özellikle çiziyorum, mülk edinmesinin önünün Cumhuriyetimizin ilk yıllarında açıldığını bizzat Gazi Mustafa Kemal döneminde yabancılara toprak satıldığını özellikle vurgulamak isterim.

Cumhuriyet tarihimizle ilgili olarak iktisatta, dış politikada, siyasi hayatta ve demokraside kuruluş dönemi ve sonrasının, özellikle 1940’lı yıllar ve müdahale dönemlerinin birbirinden çok çok farklı olmasını herkesin bilmesi gerekir. Malesef, özellikle 1940’lı yıllar ve müdahale dönemi Cumhuriyetimiz kuruluş felsefesinden, özünden, birleştirici ruhundan uzaklaşma dönemleri olmuştur. Böyle dönemlerde toplumun farklı kesimleri arasında uçurumlar büyütülmüş, Türkiye içine kapatılmış, topluma dayatmalar yapılmış, sosyal hayatta olduğu kadar iktisatta da ilk istikametten sapılmıştır.”

REFORMLARA DEVAM EDİYORUZ

“Güçlü bir ekonomi için soframızdaki ekmeğin daha da büyümesi için 76 milyonun bir ve beraber olmasını, birlikte geleceğe yürümesini şart olarak görüyoruz” diyen Erdoğan, “Ekonomik reformlarımızı yaparken demokratik reformları ihmal etmiyor, demokrasiyi güçlendirerek, ekonomiyi büyütüyoruz. Enflasyonla, faizlerle, işsizlikle, belirsizlik, güvensizlik ve istikrarsızlıkla yaptığımız mücadelede kazandığımız zaferler, 76 milyonun ortak zaferidir” şeklinde konuştu. AB’nin önce bir
kendine bakması lazım

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “AB’nin önce kendi üyelerine bir bakması lazım, özelleştirmede rekortmen Türkiye’dir. Kendi üyelerini iyi incelemiyor. Özelleştirmeyi en başarılı şekilde yürüten ülke şu anda Türkiye’dir ve bizim iktidarımızdır” dedi. “Sermayenin küreselleştiği bir ortamda adalet, vicdan küreselleşmiyorsa dünyanın geleceğinin bugünden iyi olacağını söylemek mümkün değildir” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Somali ve Myanmar gibi yerlerde bir avuç pirince muhtaç insanlar varken, başka ülkelerdeki israf derecesine varan tüketim tutkusu bizim içimizi acıtıyor. Farklı bir ekonomik modele, geleceğe ilişkin olarak farklı ve insani kalkınma modellerine ihtiyaç duyduğumuz aşikardır.”

90 yılda önemli kazanımlar elde ettik

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, iktisat kongrelerinin hep bir dönüm noktasında gerçekleştiğini belirterek, “Dünya tarihinde biliyoruz, üretim gücü, iktisat gücü bir ülkenin aslında bağımsızlığıyla çok daha özgüven içinde dünya milletleri arasında yer almasını sağlıyor” dedi. 5. İzmir İktisat Kongresi’nin açılışı dolayısıyla Swiss Otel Grand Efes’te düzenlenen toplantıda konuşan Yılmaz, Türkiye’nin iktisat kongrelerini hep bir dönüm noktasında gerçekleştirdiğini söyledi. “İstanbul’da Cumhuriyetin 90. yılını hep birlikte kutladık. Aynı zamanda Marmaray gibi dev bir projenin hizmete girmesine hep birlikte tanık olduk. Bugün yine çok önemli bir toplantıda bir araya gelmiş bulunuyoruz” diyen Yılmaz, ilk iktisat kongresinin Cumhuriyet ilan edilmeden 17 Şubat- 4 Mart tarihleri arasında gerçekleştirildiğini hatırlattı.

Küresel krizin 2008-2009 yılından bugüne tüm dünyayı etkilediğini anlatan Yılmaz, dünyanın çok önemli bir değişim sürecinden geçtiğini vurguladı. Bakan Yılmaz, şunları söyledi: “Ülkemiz Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllardan bu yana büyük mesafeler aldı. Bunun o günün şartlarında elde ettiğimiz istatistikler de gösteriyor. Cumhuriyet kurulduğunda Türkiye’nin 570 milyon dolarlık bir ekonomisi vardı. 45-50 dolar civarında kişi başına milli gelirimiz vardı. Türkiye ekonomisi geçen yıl itibarıyla 786 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşırken, kişi başı milli gelir 10 bin 500 dolara ulaştı.”

Dünyada güç dengeleri değişiyor

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, küresel kriz sonrası süreçte dünyadaki ekonomik güç dengelerinin hızla değiştiğini, ekonomik güç dengelerindeki bu değişimin siyasi güç dengelerini de er ya da geç etkileyeceğini söyledi. Swissotel Grand Efes Kongre Merkezi’nde başlayan 5. İzmir İktisat Kongresi’nin açılışında konuşan Babacan, kongrenin hem küresel ekonomi hem de Türkiye ekonomisinin pek çok konusunun tartışılacağı bir platform olacağını söyledi.

KRİZİN ÜZERİNDEN 5 YIL GEÇTİ AMA...

Babacan, 2008 yılından bu yana tüm dünya ekonomisini etkisi altına alan küresel krizde 5 yıl geçmesine rağmen halen ekonomilerde güçlü, dengeli ve sürdürülebilir bir toparlanmanın görülmediğini, gelişmiş ülkelerde kamu borç ve işsizlik oranlarının kriz öncesinin hayli üzerinde seyrettiğini, finans sektörüyle ilgili belirsizlikler azalsa da bilançolardaki zayıf yapının devam ettiğini, reel sektörde ise güçlü bir toparlanmanın görülemediğini kaydetti.

Türkiye olarak ekonomi politikalarının temeline güven ilkesini yerleştirdiklerini anlatan Babacan, “Son 11 yılda milli gelirimiz dolar bazında 3 kattan fazla, ihracatımız 4 kattan fazla arttı. Bu sonuçlar, izlediğimiz çizginin ve vizyonun sonucu olarak gerçekleşti” diye konuştu.

Gül: Türkiye hedeflerine bir bir ulaşıyor

İZMİR - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 5. İzmir İktisat Kongresi’nin açılışında yaptığı konuşmada, yüzyıllardır ülkenin dışa açılan kapısı dış ticaretin, sanayileşmenin öncüsü olan İzmir’de düzenlenen 5. İktisat Kongresi’nde bir araya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu belirtti. “Türkiye, bugün iddialı hedefler koyan ve bu hedeflere bir bir ulaşan bir ülke haline gelmiştir” diyen Gül, “Bu neticelerin alınmasında ülkemizdeki siyasi istikrarın ve son 11 yılda hayata geçirilen hukuki, demokratik ve ekonomik reformların çok büyük bir payı vardır” diye konuştu.

Yaşanan küreselleşme sürecinin tarihin akışını hızlandırdığını, toplumların kimyasını değiştirdiğini, ülkelerin de kıtaların da kaderini derin şekilde etkilediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, bu süreçte geride kalmanın ve tarihin akışının aksi istikametinde yer almanın sadece bugünkü nesiller açısından değil gelecek nesiller bakımından da telafiisi güç sonuçları olacağını kaydetti.

“Orta gelir tuzağından kurtulmamız için, eğitim, bilim, Ar-Ge, teknoloji ve yeniliğe ağırlık veren bir iktisadi büyüme stratejisini izlememiz elzemdir”  diyen Gül,  “Birinci nesil diye adlandırılabilecek reform hareketinin sonuçları başarılı bir şekilde alınmıştır. Türkiye’yi dünya sıralamasında daha üst sıralara taşıyacak ikinci nesil yapısal reformlara ihtiyaç olduğu kanaatindeyim”  dedi.

DB Başkanı Kim: Türkiye dünyayı şekillendiriyor

İZMİR - Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün ekonomik kalkınmanın önemine işaret ettiğini belirterek, “Türkiye, sayın Başbakan Erdoğan’ın da 2023 için ortaya koymuş olduğu son derece önemli hedeflerle bu yolda yürüdüğünü göstermektedir, makroekonomik yönetimde ve yapısal reformlarda son derece kayda değer gelişme kaydetmiştir” dedi. Dünya Bankası’nın refahın yoksul kesimler tarafından da paylaşılması için ilave tedbirler alacağını, Türkiye’nin de bu konuda önemli rol oynayacağını belirten Kim, “Türkiye’nin ekonomi ve kalkınma alanında kaydettiği başarıları, dünya politikaları şekillenirken paylaşıyor olması büyük bir önem taşımaktadır. Türkiye’nin kaydettiği başarıları yoksul kesimlerle paylaşmak bizim için de önemli bir deneyim olacaktır” dedi.



Yorumlara Git

Rusya dost olmayan ülkeler listesini yayınladı! Türkiye dost mu düşman mı?

Zayıflamak uğruna canınızdan olmayın! Bu diyetlerin bedeli ağır

Bu besini gündüz tüketenler yaşadı! İlginç keşif bir anda gündem oldu

Canlı yayında ilginç sesler! Bünyamin Gezer taklit etti sunucu gülmekten yarıldı

Asgari ücret ne kadar olacak? Tüm veriler o rakama işaret ediyor! İşte masadaki rakamlar