Siyaset
Batı güçlü bir Türkiye istemiyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10. Muhtarlar Toplantısı’nda gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Batılı emperyalist güçlerin Türkiye’nin güçlenmesini istemediğini söyleyen Erdoğan, “Niye? Çünkü güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Aynı şekilde, sırf siyasi ihtirasları uğruna bu fitneyi körükleyen siyasetçiler de kimlikleri ne olursa olsun bu vebalin ortağıdır” dedi.
RAMAZAN ALKAN / ANKARA - 10. Muhtarlar Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Emperyalist güçlerin Türkiye’nin güçlenmesini istemediğini söyleyen Erdoğan, “Niye? Çünkü güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Aynı şekilde, sırf siyasi ihtirasları uğruna bu fitneyi körükleyen siyasetçiler de kimlikleri ne olursa olsun bu vebalin ortağıdır” dedi.
“TERÖRÜ MASUM GÖSTEREN BATI MEDYASINI LANETLİYORUM”
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Aksaray, Çankırı, Çorum, Eskişehir, Kırıkkale, Kırşehir, Afyonkarahisar, Konya, Niğde ve Yozgat’tan gelen muhtarlarla gerçekleştirilen “10. Muhtarlar Toplantısı”nda bir konuşma yaptı. Ülkenin ve milletin bekasının söz konusu olduğu yerde, diğer tüm hesapların, diğer tüm hesaplaşmaların bir kenara bırakılması gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, “Gözlerini kin ve düşmanlık bürümüş bir sözde aydın, sözde siyasetçi, sözde medya kesiminin ihtirasları uğruna ülkeyle birlikte kendilerini de ateşe atmaya göze aldıklarını ibretle ve üzüntüyle izliyoruz. Teröristlere çiçek çocuk, terör örgütüne hobi derneği muamelesi yapan hiç kimse bizim ve milletimizin gözünde masum değildir. Kendi vatandaşlarının ayağına iğne batsa kıyameti koparan batılı medya kuruluşlarının, Türkiye’deki terör eylemlerini masum gösterme çabasını da huzurlarınızda kınıyorum, lanetliyorum” ifadelerini kullandı.
“MİLLETİMİZ ŞARK KURNAZLIĞININ FARKINDA”
Koalisyon görüşmelerinin olumsuz sonuçlanması sonrası hükümetin kurulamamasından dolayı kendisini suçlayanları sert bir dille eleştiren Erdoğan, “Seçimlerin yenilenmesinin faturasını şahsıma çıkartanlar, kendi kabahatlerini gizlemenin peşindedirler. Bir kez daha söylüyorum, Meclis’te güvenoyu alacak çoğunluğa sahip bir hükümet kurulmuş da ben mi buna engel oldum? Zaten böyle bir yetkim, böyle bir imkanım da yok. Ama milletin desteğini alarak kavuşamadıkları imkanları, şark kurnazlığıyla elde etmeye çalışanlara da kusura bakmasınlar geçit vermedim, vermem. Bu benim milletime karşı sorumluluğumun gereğidir” ifadelerini kullandı. Muhalefetin, milletin iradesine değil, Anayasa’ya da saygı göstermediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hadi koalisyon şartlarında anlaşamadınız, hükümet kuramadınız, seçim hükümetinde yer almaktan niçin kaçıyorsunuz? Sayın Başbakan, ‘Hadi gelin, beraber seçim hükümetini kuralım’ dedi. Ondan neden kaçıyorsunuz? Yapmaya çalıştığınız kurnazlığın milletimiz farkında değil mi sanıyorsunuz?” dedi.
“TÜRKİYE, EN KRİTİK DÖNEMLERDEN BİRİNİ YAŞIYOR”
Türkiye’nin tarihindeki en kritik dönemlerinden birini yaşadığına işaret eden Erdoğan, Türkiye’nin güney sınırları boyunca devam eden istikrarsızlık ve çatışma ortamının tüm ağırlığıyla etkisini hissettirmeye devam ettiğini, bu durumun tetiklemesiyle alevlenen bölücü terör örgütünün eylemlerine karşı da güvenlik güçlerinin etkili bir mücadele yürüttüğünü vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti: “Bana mahallesinde yaşayanların selamını getiren, benim selamımı onlara götüren muhtarlarımızı aşağılayan, istihza ettiklerini sananlar aslında kendilerine küçük duruma düşürdüklerinin farkında değiller. Sırtlarını vesayet odaklarına, terör örgütlerine, paralel odaklara dayayanlar, aramızdaki sevgiyi, saygıyı, gönül bağını bugüne kadar anlayamadılar, anlayamayacaklar... Milletimizin desteği sürdükçe, Allah da ömür verdikçe ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz. Rabbim bizleri Hakk ve hakikat yolundan ayırmasın.”
“ALMANYA’DA CAMİLERİMİZİ KUNDAKLAYANLARDAN NE FARKI VAR”
“Bu ülkede 15 yıl önce Hakkari’ye, Muş’a, Iğdır’a, Ağrı’ya, Şırnak’a havalimanı yapılacağına kim inanırdı” diye soran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bunları yaptık. Niye yaptık? Çünkü ‘780 bin kilometrelik vatan topraklarında elimizin değmediği yer kalmayacak’ dedik. 79 senede bu ülkede 6 bin yüz kilometre bölünmüş yol yapıldı. Biz 12 seneye 17 bin kilometre bölünmüş yol sığdırdık. Oraları o bölünmüş yollarla ülkenin batısına bağladık. Okullar yoktu, okullar yaptık. Üniversite yoktu, üniversite inşa ettik. Şimdi Türkiye’de üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. Ama bunlar terör örgütünü arkasına almış olan bu siyasi parti, okullarımızı yaktı mı, yaktı. Camilerimizi yaktı mı, yaktı. Hayır kurumlarımızı yaktı mı, yaktı. Yakmaya devam ediyor mu, ediyor. Bunların Fransa’da, Almanya’da şurada, burada camilerimizi, evlerimizi kundaklayanlardan ne farkı var, bunlar aynı... “
“BUNLARIN İŞTE SAZI BU, CAZININ NE OLACAĞINI DÜŞÜNÜN”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evlerinde uyuyan polisleri infaz edenler bunlar. Eşiyle pazarda alışveriş yapan astsubayımızı katledenler bunlar. Ailesiyle otomobiline binen, yavrusunun da yanında olduğu binbaşımıza kurşun yağdıranlar bunlar. ‘Kaza var’ diye çağırdıkları trafik polisini pusuya düşüren bunlar. Yollara mayın döşeyip güvenlik güçlerine saldıran bunlar. Kamyonları, iş makinelerini yakanlar bunlar. Bunlarda vatan sevgisi diye bir şey yok. O şantiyelerde çalışanlar kimler. Oradaki Kürt vatandaşlarımız, onlar çalışıyor. Dikkat edin. O hendekler neyle kazılıyor. Belediyelerin kepçeleriyle, bu belediyeler o malum partinin kazanmış olduğu belediyeler. Böyle bir barış hedefi olabilir mi? Lafa geldiği zaman barış. Bunların işte sazı bu. Cazının ne olacağını düşünün. Bunlara bakarsanız savaş isteyen devlet, hükümet ve şahsım. Öyle mi? Açık söylüyorum. Bu iddiaya inananların akıl sağlığından şüphe ederim. Bu iftiraya destek veren yerli ve yabancı medya kuruluşları, dökülen her damla kanın, gözlerden süzülen her damla yaşın vebaline ortaktır” değerlendirmesinde bulundu.
“GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İSTEMİYORLAR”
Batı’nın şahsına acımasızca saldırdığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Niye? Çünkü, güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Aynı şekilde, sırf siyasi ihtirasları uğruna bu fitneyi körükleyen siyasetçiler de kimlikleri ne olursa olsun bu vebalin ortağıdır” dedi. Erdoğan, ülkenin ve milletin bekasının söz konusu olduğu yerde, diğer tüm hesapların, diğer tüm hesaplaşmaların bir kenara bırakılması gerektiğini vurguladı.
2016’YA GÜÇLÜ BİR HÜKÜMETLE GİRMELİYİZ
Son günlerdeki gelişmelerin daha ziyade küresel ekonomik krizle ilişkili olmakla birlikte ekonomi üzerinde hassasiyetle durulması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, Türkiye’nin yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen, nispeten sağlam bir duruş sergilediğinin altını çizdi. Erdoğan, “Kasım ayındaki seçimin ardından güçlü bir hükümetin kurulabilmesi halinde, yani adını ben şöyle koyuyorum, bir istikrar hükümeti kurulması halinde 2016 yılına büyük bir moralle gireceğimizden ve beklentilerin çok üzerinde bir büyüme oranına ulaşacağımızdan şüphe duymuyorum. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri, ne güzel söylemiş, Hak şerleri hayr eyler, Arif anı seyreyler, Zan etme ki gayreyler, Mevla görelim neyler, Neylerse güzel eyler.” diye konuştu.