Gündem
Aile Hekimleri Federasyonu: Aşı olmayana kısıtlama artırılsın
Koronavirüs salgını ile mücadelede Türkiye aşı anlaşmalarıyla Avrupa ülkelerini bile geride bırakırken, aşı sırası geldiği halde aşı olmayanlar mücadeleyi tehdit ediyor.
Göksel Çağlav Ankara
Koronavirüs salgını ile mücadelede Türkiye aşı anlaşmalarıyla Avrupa ülkelerini bile geride bırakırken, aşı sırası geldiği halde aşı olmayanlar mücadeleyi tehdit ediyor. Salgınla mücadelede tam kapanma döneminin ardından kademeli normalleşme döneminin birinci etabı geride kalırken dün itibariyle ikinci etap başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrasında açıkladığı haziran ayı normalleşmesine ilişkin İçişleri Bakanlığı’nın yayınladığı genelgede dikkat çeken en önemli bölüm, aşı sırası geldiği halde aşı olmayanlara ilişkin bölüm oldu.
6 saat sokağa çıkabilecekler
Genelgede, “Aşı hakkı bulunmasına rağmen aşı olmayan 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımız pazar günleri dışındaki diğer günlerde sadece 10.00- 14.00 saatleri arasında sokağa çıkabilecekler; pazar günleri ise tam gün sokağa çıkma kısıtlamasına tabi olacaklardır” ifadeleriyle aşı olamayanlara kısıtlama getirildi.
Konuya ilişkin Akit’e konuşan Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu 2. Başkanı Dr. Hacı Yusuf Eryazğan, virüs ile mücadelede aşının çok önemli bir silah olduğunu belirterek, “Koronavirüs salgınının başından beri salgını durduracak önlemin aşı olduğunu söylemiştik. Aşı yapılan yerlerde, ABD’de ve İngiltere’de bazı kısıtlamalar kaldırıldı ve normalleşme başladı. Ülkemizde de aşı olanların bir pozitif ayrımcılığa uğraması ve bu nokta da sokağa çıkma kısıtlamalarının aşı olanlar ile aşı olmayanlar arasında bir farka dönüşmesi önemli. Çünkü pozitif ayrımcılık, aşı olmayı teşvik eder ve toplumsal bağışıklığın önünü açar. Ne kadar çok kişi pozitif ayrımcılığa uğrar ve aşı olmaya itilirse aşı olma oranı artar. Tabii aşı olanların oranı arttıkça toplum rahatlar. Örneğin iki doz aşısını olmuş kişiler sinemaya konsere gidebilmeli. Toplu organizasyonlara sadece aşı olanlar alınmalı aşı olmayanlar toplu organizasyonlara gidememeli” dedi.
Aşı olup olmadığı da HES uygulamasıyla denetlenecek
Aşı hakkı bulunmasına rağmen bazı vatandaşlarımızın aşıya olan isteksizliği ile ilgili çalışmalar yürüttüklerini de kaydeden Dr. Eryazğan, “Aile hekimleri olarak biz hem kendileriyle hem de aileleriyle hatta çevrelerindekilerle konuşarak faydasını anlatarak ikna etmeye çalışıyoruz. Aile hekimleri polikinliğine başvuran vatandaşların sorularını cevaplıyor, kendilerini aşı olmaları konusunda yönlendiriyoruz. Birçok vatandaşımız bu yöntemle aşılarını oluyor. İçişleri Bakanlığı’nın aşı olmaya kısıtlama kararını olumlu buluyoruz. Daha da genişletilmesi konusunda da fikirlerimizi söylüyoruz. AHEF olarak aşı tedariği sağlanırsa aşı merkezleri kurulursa hızlıca hem hastanelerden hem de ilçe sağlık müdürlüğünden görevlendirilecek kişilerle hızlıca aşılamanın toplumsal bağışıklığı ön plana çıkaracağını, böylelikle bizim de artık gerçek normallere dönebileceğimizi düşünüyoruz. Aşılama denetimleri de HES uygulaması üzerinden denetlenebilecek” açıklamasında bulundu.