YENİAKİT.COM.TR 

ABD ve Avrupa'yı arkasına alan terörist İsrail, katliamlarına devam ediyor.

Bebek, çocuk, kadın, yaşlı ve engelli ayırmadan ölüm saçan İsrail'in terörist başbakanı Netanyahu için Türkiye'de düğmeye basıldı. Avukat Mücahit Birinci, Avukat Burak Bekiroğlu ve AK Partili Metin Külünk, dünyanın gözü önünde savaş ve soykırım suçu işleyen Netanyahu için Çağlayan Adliyesinin Bakanlık Muhabere Bürosuna Adalet Bakanlığı vasıtasıyla Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılığına gönderilmek üzere başvurularını sundu.

Benek katili Netanyahu'nun savaş suçu, insanlığa karşı suçlar ve soykırım suçu işlediği dosyada belirtilirken, şu ifadelere de yer verildi.

Yargılanması talep edilen Benjamin Netanyahu, müsnet suçları tüm dünyanın gözü önünde işlemektedir. Öyle ki, Siyonist yapılanmanın hayali haritasını gerçeğe dönüştürebilmek maksadıyla, bu plan çerçevesinde, bebek, çocuk, kadın, sivil demeden, Gazze’de yaşayan tüm insanları katletmektedir. Başvurumuza ve talebimize konu kişi İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, isnat edilen suçları işlerken, uluslararası müktesebata göre yasaklanan silahları kullanmaktan çekinmemektedir. Bizler ise, hukuki tavsif için dahi olsa, isnat edilen suçlar kavramını kullanırken kendimizden ve insanlığımızdan utanmaktayız.

Yargılanması talep edilen, Netanyahu’nun işlemiş olduğu bu suçlar esasen sabittir. İşlenmiş olunan suçlar, insanlığın göz yummaması gereken, vicdanı olan her insanın gözyaşı pınarından akan her damlanın taneleri kadar sabit bir biçimde, inkar edilemez şekilde ve korkmadan işlenmektedir.

Bu katliama artık dur denilmesi gerekmektedir. Bizler, insan olarak, hukukçular olarak, STK’lar olarak, vatandaşlar olarak, işlenen bu insanlık suçuna, soykırıma, savaş suçlarına, ancak hukuk çerçevesinde dur diyebiliriz. Onlar gibi hukuk tanımamazlık yapmamız mümkün değildir. Bu noktada, aşağıda çizeceğimiz çerçevede, bu suçların takibi ve yargılama ancak Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin yetki ve sınırlarında olabilecektir. Bebeklerin, çocukların, kadınların ve savunmasız sivillerin katledilmesine seyirci kalmamız demek, insanlığımızdan vazgeçmemiz demektir. Bizlerin bu durum karşısında eli, kolu bağlı olarak oturmamız beklenemez, zira biz Netanyahu gibi değiliz, bizler insanız. Aynı zamanda, Türk vatandaşları olarak, bu zulme sessiz kalmamamız hususu ceddimizden bizlere mirastır.

Dünyaya neden geldiklerinin farkında dahi olmayan bebekleri katletmek, henüz neyin, neden olduğunu dahi anlayamayan çocukları yok etmek, evlatlarını savunmaya çalışan kadınları, anneleri yer yüzünden silmek, kendilerini savunma imkanı olmayan sivilleri acımasızca öldürmek, hiçbir vicdan sahibi insanın yapacağı iş değildir.

Siyonizimi yer yüzünde mutlak güç kılmaya çalışan ve bunun için hayal ettikleri, fakat hayata geçirmeleri imkansız olan haritalarının hayali peşinde koşmalarından dolayı, insanları katlederek soykırım yapan Netanyahu ve birlikte hareket ettiği kişilerin, adil bir şekilde uluslararası ceza normları çerçevesinde, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından yargılanmaları yapılmalıdır. Bu, insanlığın hukuka olan güveni ve cezasızlık algısının doğmaması için zaruridir

Aksi taktirde, tüm bu olanlara sessiz kalınması, insanlığın hukuka olan inancını zedeleyecek ve Uluslararası Ceza Mahkemesinin tarafsızlığına gölge düşürecektir. Tarafsızlığı ve etkisi noktasında şüpheye düşülen bir Uluslararası Ceza Mahkemesi, insanlığın bir güvenlik sigortası olma vasfını yitirecek, bu vadide, uluslararası ceza hukuku müktesebatı etkisiz bir masaldan ibaret kalacaktır.

Talep konusunda ise şu ifadelere yerildi:

Benjamin Netanyahu hakkında Filistin halkına yönelik işlemiş olduğu suçlarla ilgili Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılığı tarafından araştırma yapılarak tüm delillerin toplanması, gerekli soruşturmanın açılabilmesi için UCM Ön Yargılama Dairesinden soruşturma izni ve yetkisi istenilmesi, Netanyahu ve tespit edilecek diğer failler hakkında iddianame düzenlenmesi ve yargılanması için dava açılması talebidir.

Suç duyurusunda katliamın fotoğrafları delil olarak yer aldı: