El Kassam savaşçıları, ancak stratejik bir zafer olarak tanımlanabilecek bir olayla, bir binaya sığınan İsrail özel kuvvetini başarıyla etkisiz hale getirdi. Çarpışma anında kavurucu bir aşırı ısı ve basınç bulutu yayan TBG-7 bombalarını kullanan Direniş savaşçıları, düşmanlarını şaşkına çevirmiş ve dağılmış halde bıraktı.

Daha önceki başarılarıyla yetinmeyen Tugayların keskin nişancıları, Beyt Hanun'un kuzeyinde bir İsrail askerini ustaca yaraladı ve işgalcilerin varlığının tartışmasız kalmayacağına dair açık bir mesaj bıraktı. Bu arada, Cuhr al-Dik'in doğusundaki Şeride sızmaya çalışan işgal güçlerinin üzerine ağır kalibreli havan topları yağdı, bu da ortalığı kasıp kavurdu ve onların çabalarını sekteye uğrattı.

 

Dikkatlerini batı cephesine çeviren El Kassam Tugayları, üç İsrail tankına amansız bir saldırı başlattı. Yassin 105 roketleri ve tandem tanksavar RPG'sinin müthiş bir kombinasyon olduğu ortaya çıktı ve düşmanın siper almak için çabalamasına neden oldu.

 

Üstelik Tugaylar, Gazze Şehri'nin batısında İsrail işgali altındaki zırh karşıtı personel taşıyıcıyı tamamen yok ederek topçu hassasiyetlerini sergilediler. Yasin 105 roketlerinin yıkıcı gücünden yararlanarak aracı küle çevirdiler; bu da sarsılmaz kararlılıklarının bir göstergesidir.

 

Gazze Şehri'nin kuzeybatısında, El Kassam Tugayları öfkesini dört İsrail aracına saldı. Yassin 105 roketleri aralıksız yağdı ve Direniş'in ölümcül isabetli saldırı yapma yeteneği hakkında hiçbir şüpheye yer bırakmadı. Güneyde ise sızmaya çalışan işgal kuvvetleri ağır kalibreli havan toplarıyla karşılanarak savunmaları daha da aşındırıldı.

Bu yerel saldırılarla yetinmeyen Direniş, İsrail'in sivillere yönelik katliamlarına “Tel Aviv”in kalbine roket atarak karşılık verdi. Bu cüretkar hareket işgalcilerin kalplerine korku saldı ve topraklarını ve insanlarını savunma konusunda kararlı bir kararlılığın sinyalini verdi.

Bu arada Filistin İslami Cihad (PIJ) hareketinin askeri kanadı olan Kudüs Tugayları da İsrail işgal güçleri karşısında kararlılığını ortaya koydu. PIJ savaşçıları IOF ile doğrudan çatışmaya girerken, el-Şifa Tıp Kompleksi, el-Nasr mahallesi ve el-Tekadim cephesi yakınlarında şiddetli çatışmalar patlak verdi.

Ustaca bir koordinasyon sergileyen Direniş savaşçıları, Tel el-Hava ve el-Nasr mahallesine yaptıkları saldırı sırasında İsrail askeri gruplarını ve piyadelerini 60 havan topuyla bombaladı. Şiddetli patlamalar, Gazze halkının saldırganlığa boyun eğmeyeceğinin ciddi bir hatırlatıcısı oldu.

 

El-Kudüs Tugayları da el-Zaytun mahallesine girmeye çalışan IOF araçlarını hedef alarak mücadeleye katıldı. 107 roketlik salvoyla hiçbir saldırganlığın cevapsız kalmayacağını gösteren açık bir meydan okuma mesajı verdiler.

Gazze'nin kuzeybatısındaki Kudüs Tugayları, tekstil fabrikası yakınındaki askeri gruplara havan topları yağdırarak amansız saldırılarına devam etti. Her patlamada Direniş savaşçıları vatanlarını koruma konusundaki sarsılmaz kararlılıklarını gösterdiler.

Unutulmaması gereken, yerleşim yerlerindeki ve Kibbutz'daki IOF, Direniş'in öfkesinden kurtulamadı. Kudüs Tugayları bir roket salvosu ateşleyerek "Kerem Şalom" kibbutz ve "Amitai" askeri üssündeki işgalci askeri grupları ve araçları vurdu. Doğrudan isabet işgalcileri sersemletti ve eylemlerinin sonuçlarına karşı bağışık olmadıklarını gösterdi.

İşgalciler Şerit'teki masum sivillere karşı vahşetlerini sürdürürken, Kudüs Tugayları da gaddarlıkla karşılık verdi. Direniş savaşçıları, hedeflerinde Tel Aviv ve Sderot varken, işgalcilerin artık güvenlik yanılsamasının arkasına saklanamayacaklarını garantiye almak için bir roket yağmuru başlattılar.

Gazze Şehri'nin kuzeyinde ve çevre bölgelerde, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin (FHKC) askeri kanadı Şehit Ebu Ali Mustafa Tugayları, IOF ile birçok cephede karşı karşıya geldi. Saf bir kararlılıkla silahlanan bu cesur savaşçılar, işgalcileri, onların baskıcı varlığına direnmeye kararlı bir irade savaşına soktu.

Kaynak: Al-Manar İnternet sitesi ve İsrail medyası