Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kütahya mitinginde vatandaşlara hitap etti.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:

Sizlerden, Türkiye Yüzyılı belediyeciliği için, gerçek belediyecilik için sizlerde destek istiyoruz.

Sen Anadolu'nun beyler beyisin Kütahya, bugün de milli iradeye olan bağlılığınla Türkiye'nin beyler beyliğini hak ediyorsun.

Şimdi de sizlerden Türkiye Yüzyılı belediyeciliği için, gerçek belediyecilik için destek istiyoruz. Hanımlar, en çok da sizden destek istiyoruz. Kale içeriden fethedilir. Kadının üstesinden gelebileceği hiçbir zorluk tanımıyoruz.

Sırtını terör örgütlerine yaslayanlara en güzel dersi sandıkta verdi. Şimdi belediyede iktidar hülyalarına dalanları rüyalarından uyandırmaya var mıyız?

Şehirlerimizin bir kısmında yapılan kirli ittifakları hep birlikte takip ediyoruz. Kiminde listeler geç veriliyor, aday isimleri sabahtan akşama değişiyor. Milletimiz kapalı kaplılar ardında çevrilen dolapları çok iyi görüyor.

Yaptıkları kirli ittifakları takip ediyoruz. Milletimiz kapalı kapılar ardındaki pazarlıkları görüyor.

Yapılan kirli ittifakları takip ediyoruz. Kiminde listeler geç veriliyor, aday isimleri sabahtan akşama değişiyor. Milletimiz Ali Cengiz oyunlarını çok iyi görüyor.

Bugüne kadar olduğu gibi 31 Mart'ta da milletimizle omuz omuza verip, meydanı kirli ittifakların karanlık hesaplarına bırakmayacağız.

Bayramı milli iradenin de bayramına dönüştürmeliyiz. Bunu Kütahya'nın yapacağına inanıyorum. Ülkemiz Gezi'den beri süren, 15 Temmuz'da daha da keskinleşen, 2018'den sonra alenileşen sıkıntılı süreçten geçiyor. Önümüze hangi badire çıkarsa çıksın ülkemizi hedeflerine doğru ilerlettik.

Terör örgütlerini mağaralarına gömdük. Türkiye'de kendilerine yer bulamadılar. Hayat pahalılığı ile de mücadele ettik.

En çok etkileyen kesimin başında emekliler vardı. Gönlümüz vatandaşın hayatını daha iyi şartlarda sürdürmesini istiyor. Ekonomi dediğiniz olay hesap kitap işidir. Dengeyi tutturamazsanız 70'lerde, 90'lardaki gibi siyasi sosyal çalkantıların pençesine düşmeniz kaçınılmazdır.

Türkiye karşılıksız elde ettiği gelir kaynaklarına sahip değildir. Bir her kuruşu çalışıp kazanmak zorundayız. Gelirlerimizden 1 trilyon gelirinden fazlasını deprem harcamalarına harcadık. Emekli maaşlarına için ayrılan miktar 3 trilyon lira. En düşüğü 10 bin lira olan emekli maaşı ömrünü kendi ve ailesi için harcayan vatandaş için elbette yeterli değil.

Arzu ettiğimiz düzeye devlet millet olarak daha fazla çalışacak, daha fazla gelir elde edecek ortaya çıkan gelirden de emeklilere hak ettiği parayı vereceğiz.

Birileri çıkıp 10 bin lira seyyanen ekleyelim diye emeklileri tahrik ediyor. 16 milyon emeklimiz var. Bunu eklemek demek 1.7 trilyon lira eklemek demek. Dikkat ediniz mevcut maaş tutarından bahsetmiyorum. Ek artışın maliyetini anlatıyorum.

Ülkemizde tek çivi çakmasak, bütçeyi buraya aktarsak bile yetmiyor. Deprem harcamalarını tamamını bu iş için kullansak bile yine yeterli gelmiyor. Devletin çalışanlarına maaşlarına vermesek o zaman belki bu tutarı karşılayabiliriz.

Seyyanen artışların emekli maaşları arasında yol açtığı adaletsizliğin farkındayız. Sorumluluk makamında olmayanlar her aklına eseni söyleyebilir. Bizim için böyle bir durum söz konusu değil. Biz her işin hesabını 85 milyonun tamamına vermekle mükellefiz.

Geçen sene asrın felaketi olan büyük deprem yaşadık. Sadece bu depremlerin ekonomimize maliyeti 104 milyar dolar. Buna rağmen ekonomik dengeleri yerine oturtmak için güçlü bir program uyguluyoruz. Bu yıl sonunda programın olumlu sonuçlarını görmeye başlayacağız.

Ortaya çıkan kazançtan emeklilerimiz de istifade edecek. Atıp tutanlar istismar ve bozgunculuk peşinde. Ne millet ne de emekliler umurlarında. Asırlık meseleleri nasıl biz çözdü isek bugünkü sıkıntıları çözecek olan yine biziz.

Son 21 yılı ondan önceki dönemlerinden çok iyiydi, yarınlarımız da bugünlerimizden daha iyi olacak. Bir kaos çıkarıp ülkeyi kendilerine mecbur etme derdindeler. Milletimiz onların sinsi oyunlarına eyvallah etmez.

Kütahya'ya 101 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık.

Yerel yönetimde de 31 Mart'ta sandıktan biz çıkarsak el ele gönül gönüle dayanışma halinde neler olmaz ki neler.