Akşam gazetesi yazarı Turgay Güler, İsrail'in Heniyye suikastını Türkiye'de gerçekleştirememesinin sebeplerini ele aldı. Güler, İsrail'in Türkiye'ye yönelik bir suikast planladığını ancak Erdoğan'dan çekindikleri için bunu gerçekleştiremediklerini belirtti. Suikastın İran'da yapılmasının ardındaki sebepleri analiz eden Güler, Türkiye'deki İsrail muhiplerinin bu durumu nasıl manipüle ettiğini de irdeledi. İşte Turgay Güler'in dikkat çeken yazısı:

"Akıllarından geçirmişler, yabana atmamak gerek! Ama cesaret edememişler. Haniye'nin öldürülmesinin ardından İsrail gazetesi Yediot Ahronot bu konuyu yazdı. 'Erdoğan'dan çekindikleri' için suikastı Türkiye'de yapamamışlar.

İsrail'in iç istihbarat servisi Şin Bet'in başkanı Ronen Bar, ortalığa saçılan ses kaydında şöyle diyor:

'Nerede olurlarsa olsunlar ister Gazze'de ister Katar'da ister Türkiye'de ister Lübnan'da...'!

Akıllarından geçirmişler ama yapamamışlar.

Türkiye, Mısır, Katar gibi ülkeleri sıklıkla ziyaret eden Haniye'ye yönelik bu ülkelerde bir suikast planını aylar öncesinden yapmışlar. Lakin bu suikastı İran'da yapmayı tercih etmişler. Belli ki en kolay olanı İran'mış! Ya da her ne ise!

Neyse!

Erdoğan'ın suikasttan kısa bir süre önce Rize'de 'gerekirse İsrail'e de gireriz' sözlerine şimdi bu gözle bir kez daha bakın. O gün de söylemiştim. Erdoğan 'hamaset olsun diye, iç siyasete malzeme üretmek için' kurmadı bu cümleleri.

Muhtemeldir ki İsrail'in bir pislik peşinde olduğu bilgisine sahipti.

Şimdi biz gelelim o can alıcı soruya. 'Haniye Türkiye'de şehit edilseydi ne olurdu'?

MOSSAD'ın Türkiye'deki devşirmeleri bu hadise karşısında anında pozisyon alıp Erdoğan'ı hedefe oturtacaklardı! Böylece İsrail bir taşla iki kuş vurmuş olacaktı.

Erdoğan'ın 'gerekirse İsrail'e de gireriz' sözleri karşısında Fatih Erbakan'ın 'Erdoğan İsrail'e giremez çünkü Kürecik üssü İsrail'e haber verir' şeklindeki sözleri ne büyük talihsizliktir. Fatih Erbakan Kürecik nedir bilmiyor, buradan İsrail'e bu tür bir istihbarat gidemeyeceğini bilmiyor. Belki de biliyor! Kaldı ki İsrail'in böylesi bir istihbarata da ihtiyacı yok.

Oysa Fatih Erbakan'ın 'hadi gir de görelim, biz arkandayız' gibi laflar etmesi gerekmez miydi? Ama o Türkiye'deki İsrail muhiplerini sevindirecek bir açıklama yapmayı tercih etti.

Yazık!

İsrail Dışişleri Bakanı Hasta Ruhlu Klavye Soytarısı'nın sosyal medya paylaşımına da yakından bakmak lazım. Türkiye'deki seküler çevrelere mesaj veriyor o paylaşımda. Hamas terörist, İslamcı, gerici, dinci! ... Erdoğan Türkiye'yi Batı'dan koparıyor! ...

Sonra da İmamoğlu'nu işaret ediyor!

Peki CHP yahut genel başkanı ne yapıyor? Bu sürecin en başından beri kulağının üzerine yatıyor. İsrail tezlerini savunuyor. Peki ya İmamoğlu? O da aynısını yapıyor. Hamas'ı terörist ilan ediyor!

İsrail kendisinin eleştirilmesinden, kınamasından zerre rahatsız değil. Yeter ki aynı cümlede Hamas'ı terörist ilan et. Zira Hamas'ı terörist ilan ettikten sonra İsrail'e yönelik hiçbir eleştirinin anlamı kalmıyor. Türkiye'deki İsrail muhipleri de bunu yapıyor zaten.

Son olarak! İsrail Türkiye'de başkaca pislikler yapmanın peşinde. İsrail muhipleri pozisyon almış dört gözle bunu bekliyor. Her zamankinden daha dikkatli olmaya ihtiyacımız var."