Suriye'nin en tuhaf ezoterik-batınî gruplarından Dürzîler, Suriye güneyindeki İsrail işgalini dört gözle bekliyor. Muhalifler Halep'i ele geçirince Tel Aviv'e haber salıp "Süveyda'ya siz gelin" diyen Dürzî topluluk, İsrail aşkıyla yaşadığı coşkuyu şimdi Gazze soykırımıyla taçlandırmak istiyor.

Fatımîler devrinin altıncı halifesi Hâkim-Biemrillâh'a 'Tanrı' olarak tapınan ve İranlı Hamza bin Ali'yi de Hâkim'in açıkladığı yeni dinin peygamberi olarak kabul eden Dürziler, Suriye'deki İsrail işgalini sevinçle karşıladı.

Tecavüzcü ve soykırımcı İsrail güçlerinin tanklarla ilerlediği Suriye güneyindeki Dürzi köyleri, bölgede Esed rejiminden kalma silah ve mühimmat depolarına girerek buradaki malzemeleri İsrail askerlerine teslim etti.

İşgalcilere kucak açan Suriyeli Dürziler aynı zamanda Gazze soykırımına katılarak Tel Aviv yönetimine destek verme teklifinde bulundu. Sözkonusu teklifle Dürzilerin Gazze soykırımına İsrail üniforması giyerek bizzat katılmayı tasarladıkları ileri sürülüyor.

Kendisi de bir Dürzi olan eski İsrail İletişim Bakanı, Likud milletvekili Ayoob Kara, bir İsrail radyosuna verdiği demeçte şunu söyledi:

"Suriye'deki Dürzi köylerinden gelerek hükümetimize başvuran ve en düzey yetkililerle görüşen bir heyet vardı. Bu konuyu (Gazze soykırımına yardım) gündeme getirdiler. Hem sadece şimdi değil, benzer teklifi 7 ay önce de yapmışlardı. İsrail devletine yardım etmeye çok istekliler."

SİYONİST İSRAİL'İN SURİYE'DEKİ İŞBİRLİKÇİLERİ

Geçtiğimiz günlerde 2 bin 600 metre rakımıyla Suriye'nin en yüksek noktası olan Hermon Dağı'na işgal bayrağı diken İsrail güçleri, yine işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri'ne de yeni Yahudi istilâcılar yerleştirmeyi hedefliyor.

Soykırım suçundan hakkında tutuklama kararı bulunan İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Golan'daki mevcut 'yerleşimcilere' yenilerinin ekleneceğini ve buradaki nüfusun 30 binin üzerine çıkarılacağını açıklamıştı. Tel Aviv, sözkonusu bölgedeki işgali kalıcı hale getirme konusunda en çok batınî inançlarıyla meşhur Dürzilere güveniyor.

Burada Dürzi köylerindeki İsrail yanlısı tutumu kullanarak Suriye güneyinde 'tampon bölge' oluşturmaya çalışan Netanyahu, Suriye güneyinin tamamen ilhakı için uygun zamanı kollayacak.

Dürziler Suriye güneyindeki Dera ve Süveyda kentlerinde yoğun olarak bulunurken Suriyeli muhaliflere yönelik kindar tutumlarıyla biliniyor.

Suriye Millî Ordusu, HTŞ ve bağlı grupların Halep'i kurtardığı günlerde İsrail basınına demeç vererek feryat eden bir Dürzi, muhalifleri karalama amacıyla şu ifadelere imza atmıştı:

"Halep'i ele geçiren gruplar bayram için kurulan Noel ağaçlarını tahrip ettiler. Sokaklarda Kürtleri katlediyorlar. Sloganları ise 'cihad' ve 'Allah-u Ekber'. Esed rejimi diktatörlüktü ancak din özgürlüğüne izin veriyordu. Oysa İslâmcılar Suriye'de diğer dinleri kabul etmiyor.

İsrail devletinden beklentimiz, Süveyda'ya ilgi göstermeleridir. Çünkü biz Dürziler olarak mezhepsel çatışmalara çekilmek istemiyoruz. Ancak saldırıya uğrarsak şiddetli bir kararlılıkla savaşırız."

Suriye Dürzilerinde mevcut tablo bu şekildeyken Lübnan'daki Dürziler ise 7 Ekim 2023 sonrası İsrail askerlerine yardım kampanyası düzenlemişti.

SURİYE'NİN EN TUHAF BATINÎ GRUBU

30 Mayıs 1017 tarihinde ilahlığını açıklayan Şii Fatımî hükümdarı Hâkim, yeni dinin imamlığına da İran asıllı Hamza bin Ali'yi getirdiğini ilan etmişti. O tarihten itibaren İsmailî mezhebiyle ayrışan ve taraftar kitlesini çoğaltan Dürziler, Mısır, Kudüs, Lübnan ve Suriye'de varlık gösterdi.

Hareket ilk yıllarda 'Hâkimiyye' adıyla anılsa da ilahlık iddiasındaki Hamza'nın havarisi Anuş Tegin ed-Derezî'den (Neştekin) sonra bu grup 'Derezî/Dürzî' ifadesiyle çağrılır oldu.

Nusayrî ve İsmailîler ile birlikte Suriye'deki Bâtınî gruplardan biri olan Dürzîler, ezoterik yapılarıyla inanç sistemleri üzerindeki sır perdesini yüzyıllar boyunca korudu.

Batınî mezhep, Dürzî bir kadın ya da erkeğin Dürzî toplumu dışından biriyle evlenmesini yasaklıyor.

Süveyda kentinde Ağustos 2023'te başlayan Dürzi eylemleri, bölgede Esed rejimine ilişkin sembollerin kaldırılmasıyla sonuçlandı. Rejimin kontrolündeki bölgelerde Sünni muhalifler Sednaya Cezaevi gibi işkence kamplarına alınırken Esed rejimi, 'batınî kardeşleri' Dürzilere hep hoşgörülü davrandı.