Bütün siyasetini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti Hükümeti’nin her yaptığını eleştirmek üzerine kuran, Libya’da, Karabağ’da, Suriye’de Türkiye’nin her yaptığına karşı çıkan, eli kanlı Baas diktatörü Beşar Esed’in adeta sözcülüğünü yapan CHP, Türkiye’nin desteğiyle Suriye’de halkın rejimi devirmesi sonrasında iyice zıvanadan çıktı. Esed’siz kalan CHP’nin adeta kimyası bozulurken, CHP Parti Sözcüsü, Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a son derece seviyesiz ve hadsiz sözlerle saldırması, siyaset dünyası ve kamuoyunda infiale yol açtı. Yaptığı skandal açıklamalarla siyaseti sürekli geren Yücel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef aldığı paylaşımında, “Ha şunu da aklına sok Sayın Erdoğan!’ Küresel güçlerin asıl soytarısı; yerli ve milli olduğunu iddia edip memlekete milyonlarca sığınmacı ve kaçağı dolduran, işine geldiğinde hain terör örgütü FETÖ’yle birlikte yol yürüyen, işine geldiğinde bölücü terör örgütü PKK ile masaya oturan AKP iktidarıdır” sözleriyle haddini iyice aştı.

ESED GİDİNCE BOŞLUĞA DÜŞTÜLER

AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, CHP’nin Esed sonrası durumuna ilişkin yaptığı değerlendirmede, şunları dile getirdi: “CHP, Baas diktatörü Beşar Esed iktidardan düşürülünce boşluğa düştü. Artık tutacak bir dalları yok. ABD’nin FETÖ marifetiyle kasetle göreve getirdiği adam da boş çıktı, bir şey yapamadı. Onun yerine gelen yeni genel başkan ondan daha da boş. ABD de, İsrail de bunlara pek yüz vermez oldu. Esed de gidince iyice boşluğa düştüler. Hükümeti ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı sürekli Şam’la görüşmesi için sıkıştırıyorlardı. Şimdi biz Şam’la görüşüyoruz ama onların istediği Şam değil. Şam da değişti. Şam’da tıpkı Kemalizm gibi diktatöryal bir yönetim vardı. Baas da gitti. Kemalizm de 1950’de gitti. Şimdi bize saldırıyorlar. Atalarının mezarına gidip şikayette bulunacaklarmış. Genel başkanları Özgür Özel ile atalarını ziyaret edip bizi şikâyet edeceklermiş öyle diyor şarlatan sözcüleri. Bence atalarını ziyarete gittikleri zaman ‘Atam senin kurmuş olduğun diktatörlüğü biz 1950’ye kadar değnekle, sopayla, idam sehpalarıyla zor götürdük. Anayasa Mahkemesi ile zor götürdük. 1950’den sonra büyük sıkıntılar yaşasak da bürokrasiyle idare etmeye çalıştık. 2002’de Kaptan Ahmet diye bir adamın oğlu çıktı hepimizi tarumar etti. Ne Kemalizm kaldı ne iktidar. Öyle bir hale geldi ki Kaptan Ahmet’in oğlunun başında olduğu Türkiye, Baas’ı da perişan etti. Baas da gitti. Ne yapacağız atam bize yardımcı ol’ diye yazacaklar herhalde.”

İKTİDARSIZLIKLARININ İSPATI

Sosyolog Prof. Dr. Mazhar Bağlı da şunları söyledi: “CHP hakikaten acınacak bir halde. Ürettikleri hiçbir politikaları işe yaramadı. Öteden beri Esed’i destekliyor olmaları, katliamlarına onay verir tutumları hem bölgedeki sosyolojiyi, hem Suriye’yi hem de Türkiye’yi hiçbir şekilde tanımadıklarını anlamına geliyor. Ama en önemlisi, son zamanlarda Sayın Cumhurbaşkanımıza hakaretamiz ifadelerde bulunmalarının esas sebebi ne yaptılarsa bir türlü Türkiye’nin gündemini yakalayacak ya da toplumun temel dertlerine derman olacak bir adım atamıyorlar. Fırsat olmadığından değil beceremiyorlar. Böyle olunca da ancak adaba mugayir bir takım çıkışlarla gündeme gelmeye çalışıyorlar. CHP’nin bu durumu, toplumun niçin bugüne kadar hiçbir şekilde bunları iktidara taşımadığının da aslında bir resmi. Küfürle, hakaretle gündeme gelmek, bir siyasi parti için utanç verici bir şeydir. Türkiye’nin önüne yeni bir vizyon koymak, temel sorunlarıyla ilgili değişik politikalar, alternatif görüşler üretmek gibi şeylerden çok uzak. Nedeni ise, tarihsel olarak CHP’nin inşası ve teşkilatlanması ve ideolojisi toplumu dizayn etmek içindir. Toplumu yönetmek için değildir. Toplum CHP’nin istediği gibi olmadığında da başarısızlık yaşıyorlar. 80 yıldır çabalarının sonucunda toplum hiçbir zaman onlarla aynı çizgide değil. Böyle olunca da ancak yapabildikleri millete küfretmek, hakaret etmek, aşağılamak oluyor. CHP’nin varlık amacı, demokratik sistemin gereği olarak milletin iradesini iktidara taşımak olmadı hiçbir zaman. O kadar imkana rağmen yapamamışlar. Çok ellerindeki devletin ideolojik aygıtlarına rağmen başaramayınca haliyle geriliyorlar. Bunun sonucunda da siyaseti ve toplumu geren çıkışlara girişiyorlar. CHP’nin durumu budur.”