İş insanı Yusuf Yadoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İETT Ayazağa Garajı’nın işletmesini yürüttüğü dönemde yaşadığı baskı ve rüşvet taleplerini tüm detaylarıyla savcılığa anlattı. Yadoğlu’nun ifadesine göre malzeme satışı sürecine Halk TV’nin sahibi, CHP’li vekiller ve belediye yöneticileri müdahil oldu. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in firari oğlu Mustafa Gökhan Böcek'in de bir daire ve 25 milyon TL rüşvet istediği öne sürüldü.

"HALK TV BİNASINDA TOPLANTI YAPTIK"

İşletmesini yürüttüğü İETT Ayazağa Garajı’nın sözleşme süresi 2021’de dolan iş insanı Yusuf Yadoğlu, garajdaki malzemelerin yeni işletmeci olan Ulaşım A.Ş.’ye satışı sırasında yaşadıklarını savcılığa verdiği ifadeyle gözler önüne serdi. Yadoğlu, görüşmelerin Halk TV’nin Bakırköy’deki binasında yapıldığını belirtti.

Toplantıya, Halk TV’nin firari sahibi Cafer Mahiroğlu, CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat ve Ulaşım A.Ş.’nin sahibi Remzi Baka’nın da katıldığını belirten Yadoğlu, Mahiroğlu’nun toplantıda “Adamın hem işini almışsınız hem malzemesini ölü fiyatına almak istiyorsunuz, bu doğru değil” sözleriyle devreye girdiğini söyledi.

"MALZEMELERİMİ ALDILAR, PARAMI ÖDEMEDİLER"

Yadoğlu, garajda yaklaşık 25 milyon TL değerinde malzeme bulunduğunu, bu malzemelerin satışı için Remzi Baka ile anlaştığını, fakat ödeme sürecinde sorunlar yaşandığını aktardı.

Yadoğlu’nun ifadesine göre Remzi Baka, 17 milyon TL’lik çek vereceğini, kalan 8.5 milyon TL’yi ise bloke ederek, buradan eski işçilerin kıdem tazminatlarını ödeyeceğini söyledi. Ancak iddiaya göre bu ödemeler yapılmadı, blokaj kaldırılmadı ve kalan para Yadoğlu’na hiç ulaşmadı.

"25 MİLYON RÜŞVET VE BİR DAİRE İSTEDİLER"

Yadoğlu’nun dikkat çeken bir diğer iddiası ise Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in firari oğlu Mustafa Gökhan Böcek hakkında oldu. İş adamı, Böcek’in kendisinden bir daire ve 25 milyon TL rüşvet istediğini belirterek bu talebin açıkça dile getirildiğini vurguladı.

"BU BİR RANT TEZGAHI"

Yadoğlu, ifadesinde süreci “bir rant tezgahı” olarak nitelendirerek Halk TV binasında yapılan pazarlıkların, kamu kaynaklarının nasıl kişisel çıkarlara alet edildiğini gözler önüne serdi. Görüşmelerde bulunan kişilerin kamu gücünü kullanarak mal varlıklarını baskıyla ele geçirdiğini ve ödemelerini yapmadıklarını ifade etti.

GARAJDA YÜKLÜ MİKTARDA MALZEME BULUNUYORDU"

Savcılığa ifade veren İş İnsanı Yusuf Yadoğlu şunları kaydetti: "Aziz İhsan Aktaş'ın dosyaya sunduğu protokolden de bahsetmek istiyorum. Ayazağa garajının sözleşme süresi 31.03.2021 tarihinde bitiyordu.

Garajın ihalesini Ulaşım A.Ş firması almıştı. Garajda yüklü miktarda malzeme bulunuyordu. Bu malzemeleri satın alması için Remzi Baka'yla görüştüm. Kardeşi Şaban'ı bana yönlendirdi.
Yaptığımız görüşmede çok düşük teklif verdikleri için tekliflerini kabul etmedim. Bunun üzerine Cafer Mahiroğlu'nu aradım.

Özgür Karabat'ın, Ulaşım A.Ş üzerinde sözü geçtiği için Özgür Karabat ile görüşmesini, garajda bulunan malzemelerin Ulaşım A.Ş firması tarafından alınmasını söylemesini istedim.
Bana kanalda olduğunu söyleyerek kanala gelmemi söyledi. Bakırköy'de Halk TV'nin binasına gittim. Bir süre sonra Özgür Karabat ve Remzi Baka da buraya geldi.

Malzemelerin geliş fiyatının faturalarıyla birlikte sunacağımı belirttim. Bunun üzerine Remzi Baka'yla bir anlaşma sağladık. Sonraki günlerde İbrahim Bülbüllü'ye ait Beylikdüzü'nde bulunan, ismini hatırlamadığım ofiste Remzi Baka'yla buluştuk.

Görüşmede İbrahim Bülbüllü ve Aziz İhsan Aktaş da bulunuyordu. Görüşme neticesinde Aziz İhsan Aktaş tarafından dosyaya sunulan 02.03.2021 tarihli protokolü imzaladık.

Bu protokolde benim dönemimde çalışan işçilerin işten ayrılmaları halinde kıdem tazminatlarının ödenmesi konusunda bir ihtilaf yaşadık. Remzi Baka bu işçilerin kıdem tazminatlarını ödemeyeceğini söyledi.

Benim depomdaki malzemeler yaklaşık 25 milyon lira tutuyordu. Bunun için yaklaşık 17 milyon liralık çek vereceğini, 8.5 milyon liralık kısma bloke koyacağını, işçilerin kıdem tazminatlarını buradan ödeyeceğini, kalan miktarı daha sonra bana ödeyeceğini söyledi.

Ancak işçilerin kıdem tazminatlarını ödemedi, bunları ben ödedim. 8.5 milyon liraya da bloke koydu ve halen bana ödemedi."

Kaynak: Sabah Gazetesi