Başkan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Aziz milletim, kıymetli misafirler, her birinizi el kalbi duygularımla selamlıyorum. Tüm vatandaşlarıma selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Grup toplantımızı 12 kahraman askerimizin derin üzüntüsü içerisinde gerçekleştiriyoruz. Kahraman askerlerimizden 12'si şehit oldu. Şehitlerimizi rahmetle ve minnetle yad ediyorum. Kuran'ı Kerim bize şehitlerimizin ölmediğini yaşadığını Allah katında rızıklandırıldıklarını müjdeliyor. Onlar peygamberlik makamından sonra rütbelerin en yücesine kavuştular. Şehit Mehmetçiklerimizi rahmetle ve minnetle yad ediyorum. Kahramanların nice anısı, örnek alınacak nice hikayesi var. Tedavileri devam eden askerlerimize acil şifalar diliyor her birinin gözlerinden öpüyorum. Bu vatan bize şehitlerimizin emaneti. Önce Terörsüz Türkiye ardından Terörsüz bölge amacına ulaşarak onların emeklerinin boşa gitmediğini dost düşman herkese göstereceğiz.

"BAHÇELİ'YE KALPTEN TEŞEKKÜR EDİYORUM"

Şehitlerimizin fedakarlıklarıyla yazılan kardeşlik destanımızı çok daha güçlü bir şekilde geleceğe taşıyoruz. Terör duvarı yıkıldıktan sonra Allah'ın izniyle her şey çok daha farklı olacak. Bunun da kazananı Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla tüm Türkiye olacak. Ne yapıyorsak işte bu anlayışla yapıyoruz. Pazartesi günü DEM Parti Meclis Başkan Vekili Sayın Pervin Buldan ile Sayın Mithat Sancar'ı kabul ettik. Kendileriyle oldukça samimi bir görüşme gerçekleştirdik. Önümüzdeki günlerde olumlu haberlerin alınacağı evreye giriyoruz. Bu sürecin sabote edilmesine fırsat vermeden mümkün olan en kısa zamanda başarıyla tamamlanmasını temenni ediyoruz. Sayın Devlet Bahçeli'nin dünkü grup toplantısında verdiği güçlü mesajlar için kendisine bir kez daha kalpten teşekkür ediyorum.

ORMAN YANGINLARI

Son grup toplantımızdan bu yana ülke gündemini meşgul eden iki konuya değinmek istiyorum. 1387’si ormanlık alanda 1895’si orman dışı alanlarda 3282 yangın bu yıl şehirlerimizi etkisi altına aldı. Yılbaşından itibaren çıkan yangınların dörtte biri son 13 günde meydana geldi. 20 büyük yangına karşı amansız mücadele verdik.

2021’de Paris İklim Anlaşması’nı imzaladık. Devamı niteliğindeki İklim Kanunumuz da kabul edildi ve Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Başkanlığımızın görev ve sorumluluklarını netleştirdik. Tarım yasaklanacak çiftçi ekemeyecek türünden safsatalarla kanunu kötülemek şuursuzluk örneğidir.

CHP’nin hazımsızlığının kökleri 14 Mayıs 1950’ye kadar uzanıyor. Bakmayın bunların hak hukuk laflarını ağızlarından düşürmediklerine. Bunların anladığı iç ve dış güçlerin kumpaslarıyla iktidarı gasp etmektir. Biz AK Parti olarak CHP ile 2002 kasım ayından beri tam 18 defa sandıkta kozlarımızı paylaştık. Bunlara yabancı değiliz iyi tanırız. Bu yarışı ittifak çatıları altında da yürüttük. Seçimlerin tamamında AK Parti Cumhur İttifakı CHP'yi yendi de yendi.

6’lı masa diyerek tüm muhalefeti bir araya getirdiler. Yine yenildiler. Bay Kemal’i değil yanında yöresinde kim varsa hepsini sandığa gömdük. Seçim kazanmadan Bay Kemal’e şirinlik yapan kapı kollarını da hezimete uğrattık. Anketlere göre tarih yazacaklardı, tarih olup gittiler.Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısı için salona geldi.

ÖZGÜR ÖZEL'E ÇOK SERT SÖZLER: MEYHANE AĞZIYLA BAĞIRIYOR

Konuşmalarında tutarlılık desen yok. Cumhur İttifakı olarak ülkemize her biri altın değerinde 5 yıl kazandırmakla kalmamış milletimizin istikbalini de kurtarmışız. Bu partinin başında bir şahıs var. Oturduğu koltuğu bir türlü dolduramayan zat meyhane ağzıyla bağırıyor. Bir sonraki kürsüde söylediklerinin tersi zırvaları arka arkaya sıralıyor. Konuşmalarında mantık örgüsü hak getire. Ülkeye bir faydası yok ama en azından milleti eğlendiriyor.

Bu pespayeliğinde gerisinde utanç verici başka bir tablo var. Yargı gelmiş geçmiş en büyük hırsızlık çetesine yönelik bir soruşturma açtı. Şikayet edenlerin, edilenlerin rüşvet alanların hepsi CHP’li. Ahtapotun farklı il ve ilçelerdeki kolları deşifre olmaya başladı. Gazete ve televizyonlarda yansıyanları görmüşsünüzdür. TOKİ ile yarışacak vizyon projemiz dedikleri kooperatif skandalında hakkını mahkemede arayanlar da CHP’lilerden oluşuyor. İnşaat aşamasındayken demirden çaldıkları için skandal patlak veriyor. Söz konusu kooperatif CHP’nin örnek gösterdiği bir proje. Halk partisi olmuş haraç partisi.

"DAHA ÇOK ŞOK OLURSUN, EN SONUNDA REZİL RÜSVA OLURSUN"
Yargının tek yaptığı önüne gelen şikayetlerin gereğini yerine getirmekten ibaret. Ortada siyasi değil hukuki bir süreç var. Bu sürecin hiçbir tarafında biz yokuz. CHP rüşvet alınırken suçüstü yapılan bir olayı bile utanmadan bize mal etmeye çalışıyor. Gözaltı olunca hemen siyasi operasyon dediler. Şimdi genel başkanı çıkmış şok oldum diyor. Sen bu kafayla gidersen daha çok şok olursun en sonunda rezil rüsva olursun. Bunlar ülkemizin en meşhur markalarından olan baklavayı da kirletmişlerdir.

"TIPIŞ TIPIŞ HESAP VERECEKSİNİZ"
CHP zihniyetinin en son kurbanı baklava olmuştur. CHP hırsıza yolsuza sırf kendi partilerinden diye hoşgörülü davranabilir ama devletin hiçbir kurumu böyle yapmaz. CHP’liler şehirleri adeta haraca bağladı. İster valizde ister baklava kutusu olsun rüşvet aldıysanız halkın parasını götürdüyseniz yargıya tıpış tıpış hesap vereceksiniz.

Mecazen diyerek onları rahatlatalım telef olup gittiler. Biz milletimizin desteğiyle mücadeleye devam ediyoruz. Bizi engellemek için kumpastan darbeye kadar her yolu denediler. Aldıkları sınırsız uluslararası desteğe rağmen başaramadılar.

"ÜLKELERİNE NASIL İHANET ETTİKLERİNİ BİLİYORSUNUZ"
Haksızlıklar, hukuksuzluklar karşısında tavrımız hep bu oldu. Dik durduk ama diklenmedik. Ne hak yedik ne de hakkımızın yenilmesine müsaade ettik. Demokrasimizin sunduğu imkanları kullanarak mücadelemizi sabırla yürüttük. Son dönemde çıkardıkları gürültünün satır aralarına baktığımızda yine aynı yöntemleri görüyoruz. Dışarıya, "Türkiye'ye niçin müdahale etmiyorsunuz" diyecek kadar alçalabildiklerine şahit olduk. Yabancı medya kuruluşlarına yaptıkları şikayetlerle ülkelerine nasıl ihanet ettiklerini en iyi siz biliyorsunuz.

Bir süredir sandıkta sandık deyip duruyor. Anayasa ve seçim kanunu değişmediğine göre cumhurbaşkanı ve milletvekilliği seçimi 2028 yılında mahalli idareler seçimi 2029 yılında yapılacak Bay Özgür. Takvimde parmağını rastgele bir tarihe bastırıp seçim yapılsın demek sizin hayaliniz olabilir ama milletin öyle bir derdi yok. Milletin seçim diye gündemi yok. Bu süreyi sonuna kadar kullanacağız. Cezaevlerinden meclise tünel kazma işi siyasetin işi değildir. Dünyanın pek çok yerinde hayata geçirilen sözde devrimleri ve ardından gelen felaketleri takip ettik. Maruz kaldığımız tüm tehdit ve saldırılarda milletimizle beraberliğimize sahip çıktık. CHP üzerinden yürütülmeye çalışılan projeyi de sahiplerinin başına çalacağız.