İsrail’in sürdürdüğü sivil ve gazeteci katliamlarını kınayan açıklamayı Ankara Filistin Dayanışma Platformu adına yapan Alparslan Aydar: “Soğuk Savaş sonrasında insan hakları ve demokrasi kavramlarının Birleşmiş Milletlerde temsil edilen dünya sisteminin sözde ortak ideali haline geldiği bilinmektedir. BM Güvenlik Konseyi, iç çatışmaların yaygınlaşarak uluslararası ölçekte 'barışa tehdit' oluşturduğu gerekçesi ve 'insanî müdahale hakkı’ bahanesiyle dünyanın birçok yerinde askeri operasyonlar marifetiyle kendi çıkarları çerçevesinde dünyayı yeni baştan dizayn etmeyi amaçladığı artık gizlenemeyen bir gerçektir. Güvenlik Konseyi’nde veto yetkisine sahip ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa, İslam dünyasının bütünleşmesini kendi çıkarları açısından tehlikeli gördükleri de ayan beyan ortadadır. BM Güvenlik Konseyi’nin son 30 yıldır sergilediği tutarsızlıkların izahı zordur” dedi.

KATİL İSRAİL’İN KATLİAMLARINI LANETLİYORUZ!

“Siyonist lobinin tüm dünyada medya üzerine kurduğu baskı ve tekel bu defa işe yaramamıştır. Yaklaşık bir asırdır Siyonizm’e direnen Filistin halkı, 7 Ekim’le birlikte yaşadığı zulmü tüm çıplaklığıyla dünyaya duyurmayı başarmıştır” diyen Aydar şöyle devam etti: “Dünya halklarının gerçeklerle yüzleşmesi sonucu tüm dünyada dalga dalga yayılan adalet çığlıkları Siyonistleri adeta çılgına çevirmiştir. Gazze halkı tüm dünya halklarının büyük bir hayranlıkla izlediği olağanüstü bir direniş sergilemekte ve bedeli çok ağır olsa da vatanlarını terk etmemektedir. İşgalci İsrail rejimi uğradığı askeri hezimetin acısını sivillerden çıkarırken, sergilediği vahşetin Gazze’deki yiğit gazetecilerin olağanüstü fedakarlıklar sebebiyle duyurulmasının önüne geçememiş ve adeta cinnet geçirmiştir. İsrail’in Gazze’de iki yılda katlettiği gazeteci sayısı 6 yıl süren İkinci Dünya Savaşı’nda katledilen 69 gazetecinin yaklaşık dört katı, bir yılda katlettiği gazeteci sayısı İkinci Dünya Savaşı’nda katledilen gazetecilerin yaklaşık on iki katına karşılık gelmektedir. İsrail 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de 246 gazeteci katletti. Tarihteki hiçbir savaşta bu kadar basın mensubu öldürülmedi. Çünkü İsrail, bile isteye gazetecileri hedef alıyor, gerçeği karartmaya çalışıyor. Katil İsrail’in bu katliamlarını lanetliyoruz”

“HER BİRİMİZ GÜCÜMÜZ YETTİĞİNCE İNSANLIK İÇİN HAREKETE GEÇMEK ZORUNDAYIZ”

Alparslan Aydar şunları söyledi: “Oysa Cenevre sözleşmesi (ek protokol m.79) ve Roma Statüsü (m.8) gazetecilerin katledilmesini savaş suçu sayarken Birleşmiş Milletler sonuca etki edecek kayda değer hiçbir adım atmamıştır. Bu sessizlikten cesaret alan İşgalci İsrail ordusu Nasır Hastanesi ile birlikte Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine düzenlediği saldırıda 5’i gazeteci 59 Filistinliyi daha katletmiş, 11 Filistinli de açlık sebebiyle hayatını kaybetmiştir. Dün yaşadığımız bu vahşet İsrail’in kaybetmeye mahkûm olduğunun en açık delillerindendir. Saldırı hastaneye düzenlenmiş ve alana çekim için giden gazeteciler ve ilk yardım görevlileri hedef alınmıştır. Filistinliler ablukadan kaynaklı açlık sebebiyle ölmektedir. Uluslararası hukuk dikkate alındığında bunların her biri ayrı ayrı savaş suçudur. İsrail’in sergilediği vahşet karşısında bugüne kadar kayda değer hiçbir şey yapmayan Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi ömrünü tamamlamıştır.
Yediden yetmişe bu korkunç vahşet karşısında dinleri ve vatanları için direnen Gazze halkı onur kavramının yaşayan canlı örnekleri haline gelmiş iken, bu katliam karşısında sessiz kalan ve kayda değer hiçbir şey yapmayan başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Genel Kurul üyeleri ise sergiledikleri sessizlik sebebiyle acınacak haldedirler. Halkı Müslüman olan ülkelerin liderleri Gazze için harekete geçmek zorunda kaldığında şüphesiz tüm dünya yangın yerine dönecektir. Tüm dünya yangın yerine döndüğünde başkalarını suçlamanın kimseye bir faydası olmayacaktır. Daha fazla geç kalmadan her birimiz gücümüz yettiğince insanlık için harekete geçmek zorundayız”