Gündem
6284 Batı’dan yanlış kopya
Sözde aileyi korumak ve kadına şiddeti önlemek iddiasıyla Batı'dan devşirilen 6284 sayılı kanun Türkiye'de yanlış uygulanıyor. Avrupa'da maksimum 1 hafta olan evden uzaklaştırma cezasının Türkiye'de 6 ay olarak uygulanması hem aile yapısını bozuyor hem de eşler arasındaki ilişkileri dinamitliyor.
‘AİLEYE ŞİDDET’ OLMAMALI
Konuya ilişkin gazetemize konuşan Demokrat Hukukçular Derneği Başkanı Av. Mustafa Cüneyd Doğan, “Batı’da uygulanan aileyi koruma amaçlı kanunların bizdekiyle kıyası noktasında daha tutarlı olduklarını görüyoruz. Türkiye’de ailenin korunmasını önemsemeyen ve ailenin korunmasını amaçlayan kanunları suiistimale açık hale getiren çevreler ne yazık ki kadınlar üzerinde tahrik unsuru oluşturabiliyor. Hanımların basit nedenleri şikayet konusu yaparak erkeğe dolayısıyla eşine karşı hasmane tavırlar içerisine sokulması bu yolla sağlanabiliyor” diye konuştu.
BASİT VAKALARDA SÜRE KISA TUTULMALI
Aile danışmanı Şeyda Betül Kılıç ise, “Şiddet vakalarının karşılığının ağır cezalar olmayıp 6 aylık uzaklaştırma yaptırımı olması zaten bunun karşılığı olamaz. Tarafların karşılıklı ayrılma talebinde bu tür kararlar verilebilir ancak. Kadın cinayetlerini engelleyici olmayan mevcut kanunda yasal olarak doğru yapılandırma yok” diye konuştu. 6284 sayılı kanunun eşler arasında sopa gibi kullanılmaması gerektiğini ifade eden Şeyda Betül Kılıç, “Kanunun, en basit şeyde ‘bir ay eve gelemezsin’ yollu söylemlere sebebiyet vermesi ve birbirlerinin önüne engelleyici faktör olarak sunulması evliliğin tadını kaçıracaktır. Basit vakalarda uzaklaştırma sürelerinin kısa tutulması, taraflara psikolojik destek sağlanması, şiddet durumlarında ise ağır cezai tedbirler uygulanarak ölümlü vakaların yaşanmaması sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
6284’TE DÜZENLEME ŞART
Dağılmış Aileler ve Çocuk Hakları Derneği Başkanı Cengiz Dinçer, “Aileyi dağıtma yasasına dönüşen 6284 sayılı kanunla ilgili Avrupa standartlarında gerekli düzenlemeler yapılmalı ve uzun süreli uzaklaştırma cezalarıyla evliliğin işkenceye dönüştürülmemesini bekliyoruz. Evine yaklaşamayan, kalacağı yeri yurdu olmayan, yuvasından ve çocuklarından uzak kalan erkekte bu durum maalesef nefrete dahi dönüşebiliyor ve intikam duygularını tetikliyor. Yetkililerin bu hazin durumun giderilmesi noktasında normal değerler ölçüsünde önlemler almasını istiyoruz” dedi.
İlişkili haber:
İlişkili haber:
İlişkili haber:
İlişkili haber:
İlişkili haber:
İlişkili haber:
İlişkili haber:
İlişkili haber:
FARUK ARSLAN