Türk toplum yapısını bozmak isteyen AB’nin maşası Mor Çatı’nın kimyası bozuldu. Avrupa Birliği’nden bağış adı altında aldığı paraları miktar miktar deşifre ettiğimiz Mor Çatı Vakfı, Akit’in aileyi korumaya yönelik ses getiren haberleri üzerine paniğe kapıldı. Yayınladığı bültende devletin gazetemizi susturması gerektiği yönünde ifadeler yer alan vakıf, Türk aile yapısını korumaya dönük adımlara ise kin kustu. OHAL’e, KHK’lara, teröre yardım ve yataklık eden belediyelere kayyım atanmasına karşı çıkan Mor Çatı, yuvaları darmadağın eden 6284 sayılı kanuna kalkan oldu.

AKİT’İN YAYINLARI DOKUNDU

AB fonlarıyla Türkiye’de etki ajanlığına soyunduğu ortaya çıkan ve kamuoyunda “Mor Çete” olarak anılan Mor Çatı isimli vakfın “morcati.org.tr” adresi üzerinden yayınladığı “Ekim-Aralık” adlı e-bülteninde tuhaf sözlere yer veriliyor. Akit’in, 6284’ün yıkıcı etkilerine vurgu yaptığı ve aileyi korumaya yönelik ses getiren haberleri üzerine paniğe kapılan Mor Çatı’nın bülteninde gazetemizin susturulması amacıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunuluyor. Bültende, “Basında 6284 sayılı Yasa’yı kötüleme propagandası yapan (...) medya organları hakkında gerekli işlemlerin başlatılması için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Adalet Bakanlığı’nı göreve çağırıyoruz” ifadeleri yer alıyor.

MÜFTÜ NİKAH KIYMASIN!

Vakıf, medyanın susturulmasını istemekle yetinmiyor. Türk aile yapısını korumaya dönük adımlara kin kusan Mor Çatı, sorunlu ailelerde yuva birliğinin sağlanması için hayata geçirilen aile arabuluculuğu sistemi ile müftülere nikah kıyma yetkisi veren yönetmeliklerin iptalini istiyor. Vakıf bildirisinde, “Müftülük Yasası’nın hızla yürürlüğe konmasının ardından Adalet Bakanlığı’nın ‘aile arabuluculuğu’ adı altında öncelikle tarafları barıştırmak üzere bir misyon yükleyen arabuluculuk kurumunun getirilmek istenmesine (...) oldukça tepkiliyiz” deniliyor.

OHAL’E, KHK’YA, KAYYIMA KARŞI

Bültenin satır aralarında gerçek tıynetini ortaya koyan vakıf işi daha da öteye götürerek OHAL uygulamalarının ve KHK’ların iptalini istedi, teröre yardım ve yataklık eden belediyelere kayyım atanmasına karşı çıktı. Kadın savunuculuğu kılıfıyla yapılan OHAL, KHK ve kayyım karşıtlığı şu sözlerle sergilendi: “OHAL döneminde kayyım atanan belediyelerin yıllardır çeşitli alanlarda beraber çalıştığımız bağımsız kadın örgütlerinin kapatılması ile birlikte kadınların bulundukları bölgede destek alabilecekleri mekanizmalar ortadan kalkmıştır. OHAL KHK’ları ve kayyım atamalarının kadınların hakları ve kazanımları üzerinde yarattığı tahribatın tazmin edilmesini (...) ivedilikle talep ediyoruz.”

6284’E KALKAN OLDULAR

Aile arabuluculuğu sistemine, müftülere nikah yetkisine. OHAL’e, KHK’lara, kayyımlara karşı olan Mor Çatı Vakfı, yuvaları yangın yerine çeviren 6284 sayılı kanunu ise canhıraş bir şekilde destekliyor. Yürürlüğe girdiği günden bu yana ailelerin dağılmasına ve kadınlara yönelik şiddet vakalarının artmasına neden olan 6284 sayılı kanunun eleştirilmesini hazmedemeyen Mor Çatı’nın bülteninde, “6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa’nın medyada ‘Yuva Yıkan Yasa’ olarak gösterilmesine oldukça tepkiliyiz.”, “6284 sayılı Yasa’dan bir adım dahi geri adım atılmamasını, tam tersine iyileştirilmesini (...) ısrarla talep ediyoruz.”

KADINLAR ÖLDÜKÇE KÖŞEYİ DÖNÜYORLAR

Mor Çatı Vakfının AB fonlarıyla Türkiye’de etki ajanlığına soyunduğu ortaya çıkan rakamları Akit deşifre etmişti. 6284’ün kanunlaştığı 2012’de “proje geliri” 220 bin 36 TL olan vakfın kasasına 6284’ün etkisinin zirve yaptığı 2015’te iki kat artışla 436 bin 720 TL para girdi. 6284’ün toplumda etkisinin artması için çalışan ve toplam bağış geliri 2012 yılında 516 bin 330 TL olan vakfa büyük bölümü Hollanda ve İsveç gibi AB ülkelerinden olmak üzere 2015 yılında tam 1 milyon 15 TL’lik bağış yapıldı.

6284 YASASININ BİLANÇOSU AĞIR

Mor Çatı Vakfı’nın “dokunulmamasını” istediği 6284 sayılı kanun, 2012’den bu yana hem aileye şiddet yasasına dönüştü hem de kadına şiddeti artırdı. Şiddet olmasa dahi kadının en ufak şikayetiyle erkeklerin evlerinden 1 ila 6 aylık uzaklaştırılmasını öngören 6284’ün neden olduğu öfke patlamaları sonucu kadın cinayetleri 4 kat arttı. 6284’ün yürürlükte olmadığı 2011 yılında cinayete kurban giden kadın sayısı 121 iken, 6284’ün aile yıkıcı hükümlerinin uygulandığı ilk yıl olan 2012’de vaka sayısı yaklaşık iki katına çıkarak 210’a yükseldi. Bu oran 2013’te 237’ye, 2014’te 294’e 2015’te 303’e, 2016’da 328’e, 2017’de 409’a çıktı.

FARUK ARSLAN