Zinanın değil nikahın önünün kapatıldığı ülkemizde yaşanan hazin vakaların kimisinde 17 yaşındaki hamile gencin plaj tuvaletinde doğum yapıp kaçtığı, kimisinde 16 yaşındaki kızın sınıf arkadaşıyla yaşadığı cinsel ilişki sonucu hamile kaldığı, kimisinde ise doğum yapan genç kızın, çocuğunun babasının hangi sevgilisi olabileceğini kestiremediğine dair dehşet verici olaylar kamuoyunun gündemine geliyor.

Akit’in son yıllarda medyaya yansıyan olaylardan derlediği hazin vakalar, Türkiye’deki sosyal krizin bariz göstergesi durumunda. Genç evliliği ahlaksızlık gibi lanse eden, 16- 17 yaşında kendi rızasıyla nikah kıyan gençlerin cezaevlerine atılarak tecavüzcü sapıklarla aynı koğuşlarda tutulmasını destekleyen aile düşmanlarının seyretmekle yetindiği hazin olayların, yazarken dahi utanılacak seviyeye ulaştığı görülüyor.

‘SEVGİLİLİK’ ADI ALTINDA ZİNA İLE KİRLENEN BEDENLER...

Lise çağındaki genç kızların, “sevgili”lerinden hamile kalması, genç evliliği ahlaksızlık olarak nitelendiren merkez medya tarafından küçük haberlerle geçiştiriliyor. 16 yaşında mahallenin kaldırımında doğum yapan kızların durumu artık anormal görülmezken, yaş oranı günden güne düşen ‘gayrimeşru ilişki ve hamilelik’ vakalarına karşı yargı sistemi, gençleri sorgu için gözaltına aldırmakla yetiniyor. 

İşte hukuk yoluyla zinanın değil nikahın önünün kesildiği Türkiye’de 18 yaş altındaki gençlerin yaşadığı ‘sosyal kriz’ vakalarından bazıları:

-Bebeğini bırakıp kaçtı: 3 Temmuz 2017’de Tekirdağ’da, “erkek arkadaşından” hamile kalan ve ailesinden hamileliğini gizleyen 17 yaşındaki G.K., tuvalette doğurduğu erkek bebeğini bırakıp kaçtı.

-Gayrimeşru bebeği tuvaletten attı: Uşak’ta hamile kalan 16 yaşındaki A.S., bebeği evinin tuvaletinde kimse yokken gizlice doğurdu. Sonra dünyaya getirdiği kız bebeğini evin penceresinden dışarı attı. Bebek hastanede hayatını kaybetti. Gözaltına alınan A.S., çocuğu ailesinin tepkisinden çekindiği için tuvaletin penceresinden dışarı attığını söyledi.

-Klozete bıraktı: 16 yaşındaki lise öğrencisi D.D., gayrimeştu ilişki sonucu 18 yaşındaki mahalle arkadaşından hamile kaldı. 23 Aralık 2014’te medyaya düşen habere göre Bolu İzzet Baysal Üniversitesi hastanesinin tuvaletinde doğum yapan D.D bebeğini klozete bırakıp kaçtı.

GAYRİMEŞRU ÇOCUĞUN BABASI “SEVGİLİ”

-Yine hastane tuvaleti: Kırıkkale’de 8 aylık hamile olduğu belirlenip hastaneye yatırılan 15 yaşındaki lise öğrencisi H.D., bebeğini hastane tuvaletinde gece doğurup kaçtı. Zina sonucu doğan bebeğin babasının 17 yaşındaki “sevgilisi” M.K. olduğu belirlendi.

-Kaldırımda doğurdu, kaçtı: İstanbul’da 16 yaşındaki N.A., 5 Haziran 2012’de kaldırım üzerinde doğum yaptıktan sonra bebeği bırakıp kaçtı. Gözaltına alınan N.A., emniyette yapılan sorgulamada 1,5 yıldır “sevgilisi” M.A. ile cinsel ilişki yaşadığını, ayrıca 2 erkekle daha birlikte olduğunu söyledi.

-Bu defa yaş 14!: Sinop’ta, 14 yaşındaki D.M.Y. adlı kız, 17 yaşındaki “sevgilisi” H.G. ile zina edip hamile kaldı. Savcılık, erkek çocuğun evlerinde kalmasına müsaade ettiği için kızın annesine 18 Mayıs 2015’te dava açtı.

-Sınıf ilişkisi, zina ve doğum: İstanbul’dan Zonguldak’a final sınavları için giderken otobüsü dinlenme mola verdiğinde tuvalette doğurduğu kız bebeğini çöpe atıp kaçan Karaelmas Üniversitesi öğrencisi A.T., çöpe attığı bebeğinin babasının, sınıf arkadaşı M.Ç. olduğunu söyledi.

ZİNA İLE DOĞAN BEBEĞİNİ BOĞDU

-Doğurdu, boğdu!: İzmir’in Karabağlar İlçesi’nde, gayrimeşru olarak dünyaya getirdiği bebeğini su kovasında boğup öldüren N.A. hakkında, ’Çocuğunu kasten öldürmek’ suçundan dava açıldı. N.A. ifadesinde, boğduğu çocuğunun babasının kim olduğunu bilmediğini söyledi.

-Bebeğinin babasının hangi “sevgilisi” olduğunu bilemedi: Yüz kızartan bir diğer zina olayı Burdur’da yaşandı. 13 yaşında olan A.Ü dünyaya getirdiği bebeğin babasının 24 yaşındaki M.A. olabileceğini, ayrıca Antalya’da bir erkek arkadaşının daha olduğunu ve çocuğun ondan da olabileceğini söyledi. 9 Haziran 2014’te kamuoyuna yansıyan skandal, zina ile lekelenen kız ve erkeklerin yaşlarının gitgide düştüğünü gösterdi.

AİLE DÜŞMANLARI ZİNAYA SEYİRCİ

Kamuoyunun tepki eşiğini yalnızca genç evlilere yönelik olarak ayarlayan ahlaksızların, serbest olmasını istedikleri zina bu şekilde birçok skandalla kirli yüzünü gösterdi. Söz konusu sosyal krizin sorumluluğunu ise ne zinanın serbest olmasını isteyen ahlaksızlar üstleniyor, ne de genç evliliğin yasak olması gerektiğini savunan aile düşmanları... Kamuoyu, gençliğin sürüklendiği zina batağının bir an evvel kurutulmasını, ahlaksızlığın meşrulaştırılmasının önüne geçilmesini ve genç evlilerin yaşadığı zulümlerin bir an önce sonlandırılmasını bekliyor.

HELAL İLİŞKİ DİYENLER MAĞDUR EDİLİYOR

-Genç evliliğin yasak, zinanın ise serbest olduğu Türkiye’de “zina değil helal ilişki” diyen 18 yaşın altındaki gençler cezaevlerinde mağdur ediliyor. Akran evliliği yaptıkları için halihazırda 3 bin 830 aile yargılanıyor. Eşleri tutuklanan anneler, Akit’e yaptıkları açıklamalarda severek yaptıkları evliliklerin tek suçları olduğunu ve çocukları yıllardır baba kokusuna hasret kaldığını söylüyor. Mağdur anne Gamze Eraydın, 2011’de evlendiği eşinin 2017 yılında tutuklandığını ve 6 yaşındaki kızıyla yapayalnız kaldığını ifade ediyor. “Erken evlendik diye kadın başımıza çocuklarımızla ortada kaldık” diyen Mahinur Bilmez ise eşinin yıllardır cezaevinde olduğunu belirterek şunları söylüyor: “Evlenmeyip Batılılar gibi gezip tozsaydık herhangi bir cezası yoktu ama ‘Allah’ın emri Peygamber’in kavli’ ile aile oluşturduğumuz için eşime kelepçe taktılar.” Beyza Apaydın, “Severek evlenen binlerce insandan biriyim, tek farkım yaşımdı. Bu eşimi tecavüzcü yapmaz. Çocuğumu babası cezaevindeyken dünyaya getirdim, ama bir başıma büyütmek istemiyorum” diyor.

 

FARUK ARSLAN