Siyaset
Nafakanın çözümü İslam'da
Müebbet nafaka uygulamasına hâlâ adil bir süre getirilememesi aileleri felaketi sürüklüyor. Nafakanın çözümünün İslam hukukunda olduğunu belirten ilahiyatçılar, dinin nafaka hususundaki ölçüsünün “iddet süresi” olduğunu vurgulayarak, “Kadının boşanmadan 3 ay sonra nafaka alması caiz değildir” görüşünde birleşiyor.
İDDET SÜRESİNDE HELAL, SONRASINDA HARAM
HEM NAFAKA HEM GAYRİRESMİ EVLİLİK OLMAZ
Kapukaya şöyle devam etti: “Bu konuda büyük mağduriyetler var. Kadın tarafında da mağduriyetler oluyor ama biz burada dinimizin bu konudaki hükmüne göre cevap vermek durumundayız. Bunun dışında kadınların kanunların boşluklarından hareket ederek uzun süre nafaka almaları, hatta ve hatta bazı durumlarda kocasından boşanıp gayriresmi bir evlilik yaparak dini dikah yaparak hem boşanmış kocasından nafaka alması kesinlikle ahlaki davranış değildir.”
İDDET SONRASI NAFAKA SADECE ÇOCUĞA
MEVCUT NAFAKA KANUNUNDA HAKSIZ UYGULAMA VAR
Günümüzdeki süresiz nafaka sisteminden doğan problemlere de değinen Mustafa Karataş, şunları söyledi: “Bir kadının kocasından ayrıldıktan sonra 3 ila 4 ay 10 gün iddet müddeti beklemek zorundadır. Kur’an’ım emridir bu. Bu süre içerisinde erkek onun nafakasınıu temin etmek zorundadır. Çocuğu yoksa böyledir. Çocuğu varsa ayette net olarak belirtilmektedir. Çocuk varsa çocuk babanın velayetindedir, annede olsa bile baba onun bütün masraflarını karşılamak zorundadır. Ama kadının masrafları iddet bittikten sonra, çocukla ilgili herhangi bir masraf kalmadıktan sonra artık kocaya ait değildir. İşte burada problem ortaya çıkıyor. O problem nedir? Belki de hali vakti çok da iyi olmayan bir erkeğe, kadın boşandığı halde uzun yıllar boyunca evlenmeyip nafaka almaya kalkışıyor, burada da erkek mağdur oluyor. Belki ikinci kez evleniyor, çoluk çocuğu oluyor ama nafaka ödüyor.
Burada şu anda mevcut yürürlükte olan kanunda haksız uygulama var. O haksız uygulamada da erkek gerçekten külfet altına giriyor. Kadınla tamamen alakası koptuğu halde ona yıllar boyu nafaka ödemek zorunda kalıyor. Bunun bir an önce çözüme kavuşmasını istemek hem erkekler için hem kadınlar için daha doğrudur. Çünkü bu aynı zamanda evlilikleri de zorlaştırıyor. Boşanmalar çok masraflı hale geliyor. Psikolojik sorunlara neden oluyor. Arada çocuklar, aileler mağdur oluyor. Toplumsal yaralara sebep oluyor.”
SADECE MEHİR MİKTARINI ALABİLİR
EŞ ÖLDÜYSE KADININ NAFAKASINI KİM ÖDEMELİ?
İddet müddetince eski nafakayı ödememesi veya ölmesi durumunda kadının nafakasını kimin karşılayacağına İslam hukuku çerçevesinde değinen Şenocak, “Evvela çalışma hükümlülüğü olan oğlu nafakasını karşılayacaktır. O olmazsa babası karşılayacak. Babası yoksa, kendisiyle evlenmesi caiz olmayan akrabaları karşılayacakır nafakasını. Bunlar da yoksa o zaman boşanmış olan kadının nafakasını karşılamak o bölgedeki müslümanların üzerine farzdır, onlar karşılayacaktır. İslam toplumunda kadına ‘sen git çalış iş bul oradan nafakanı temin et’ denmez. O bölgede yaşayan Müslümanlara mutlaka o hanım kardeşimizin nafakasını yani ona yaşayabileceği bir ev, gıda maddeleri, giyinme, sağlık giderleri gibi ihtiyaçlarını temin etme mecburiyeti vardır.” dedi.
MEVCUT YASALAR DİNLE UYUMLU DEĞİL
ESKİ EŞ SADECE KENDİ RIZASIYLA NAFAKA ÖDEYEBİLİR
İsmailağa Cemaati’nden Fatih Kalender Hocaefendi, iddet dönemi bittikten sonra kocanın ancak kendi isteğiyle eski
“Ama iddet dönemi bittikten sonra kadın başkasıyla evlenebileceğinden dolayı eski eşinin onun nafakasını temin etme zorunluluğu yoktur.” diyen Kalender, “Koca, Kendi isteğiyle hibe yoluyla bir yardım yaparsa bunda bir mahsur olmaz. Ancak kadının o erkekten olan çocuğu varsa, o çocukların nafakası babaya aittir. Ayrılmak demek sadece kadının nafakasını düşürür, çocukların maddi külfeti babadadır. Çocuklar annenin yanında olsa dahi bu böyledir. Baba, çocukların maddi külfetini üstlendiği gibi, anneye bir miktar bakım parası da verecektir. Ama bu kadının şahsi bir nafakası şeklinde değil çocuklara bakım ücreti şeklinde olmalıdır. Çocuğu yok ise veya kadın çocuğa bakmıyorsa, boşanan kadının yalnızca iddet müddeti döneminde nafaka almalıdır.” sözlerini sarf etti.
İlişkili haber:
İlişkili haber:
İlişkili haber:
FARUK ARSLAN